Kültür başkenti İstanbul
Bazı kentler kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ile şiire ve tabii şaire yakışır; şair o kentte yaşamak ister, şiirler o kentlerde, biraz da o kentler için yazılır. Dolaştığım birçok Avrupa ülkesinde, Petersburg, Amsterdam, Selanik, Berlin, Floransa benim için böyle kentlerdir; ama bunların baştacı ise elbette İstanbul... İki anakaranın kavuştağında, ortasından deniz geçen başka hangi kent var dünya yüzünden İstanbul'dan başka? Avrupa kültür başkenti projesi kapsamında Avrupa Birliği dışı kentler sınıfında Ukrayna'nın başkenti Kiev ile yarışan İstanbul, şimdi gecikmiş bir kararla da olsa Brüksel'de yapılan toplantıda Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve AB Konseyi'nin ikişer, Bölgeler Komitesi'nin bir temsilcisinden oluşan yedi kişilik seçici kurul tarafından oybirliği ile 2010 yılının Avrupa kültür başkenti seçildi. Seçici Kurul Başkanı Jeremy Isaacs'a göre İstanbul'un seçilmesinde "evrenin dört temel unsuru" nun, yani toprak, su, hava ve ateş düşüncesinin İstanbul ile özdeşleştirilmesi etkili olmuş. Buna göre toprağı İstanbul'un kültürel zenginliğini yansıtan tarihi eserleri, havayı minareleri ve çan kuleleriyle dinsel zenginlik ve hoşgörü ortamı, suyu İstanbul Boğazı ve Haliç, ateşi de çağdaş sanatlar, gençlik ve teknoloji simgeliyor. Bütün bunlar yeni keşfedilmiş değil ki "evrenin dört temel unsuru" kaç yüz yıldır İstanbul gökyüzünün altında bir arada yaşıyor. İstanbul, elbette bu unvana Avrupa'nın birçok kentinden önce layıktı. Fakat bu unvanı hak etmek için yalnızca geçmişle övünmek yeterli mi? Zaman, çok çabuk geçiyor Boğaz'ın akıntıları misali... Şimdi, İstanbul'un geleceğini planlama zamanı.. Sanatçıların, yazarların, şairlerin de içinde yer aldığı projeler ile önce İstanbul'un çokkültürlü ve kozmopolit yaşamının fotografisi çıkarılmalı.. Turizm ile kültür iç içe birbirlerini bütünleyen bir anlayışla ele alınmalı.. Cebelitarık'tan Bering Boğazı'na uzanan coğrafyada konuşulan Türkçenin en güzeli İstanbul'da; bunun için İstanbul Türkçesi demiyor muyuz? İstanbul'a gelen konuklara, İstanbul üzerine yazılmış kitaplar neden güvenilir bir rehber olmasın? İstanbul'un fotografisi içinde edebiyatın da önemli bir yeri yok mu? Yıllar önce Hilmi Yavuz ile Özdemir İnce'nin gerçekleştirdiği "Poesium" türü şiir buluşmaları, İstanbul Türkçesinin ve tabii dünyanın en zengin şiir kaynaklarından Türk şiirinin tanıtımının bir belgesi olamaz mı? İstanbul, dünyaya tutulmuş bir aynadır; hem kendisini gösterir bu aynada, hem kendisine bakanı... Bakmasını bilene elbette...
OKUYAN ŞEHİR SAKARYA Sakarya Valiliği, Adapazarı Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Üniversitesi ve Çocuk Vakfı'nın işbirliği ile düzenlenen "Okuyan Şehir Sakarya" kapsamında "II. Sakarya Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Günleri" 3-7 nisan arasında gerçekleştirildi. Etkinliklerde 43 bin öğrenci, kitaplarını okuduğu 33 yazarla buluştu. Bu 33 yazardan biri de bendim ve 6 nisanda Hendek Atike Hanım Anadolu Lisesi'nde, ertesi gün de Özel Sakarya Lisesi ile Halk Kütüphanesi'nde öğrenci kardeşlerim ile şiir üzerine konuştuk. Halk Kütüphanesi'ne gelen öğrenciler edebiyatın "edeb" yanına önem verdiklerinden olacak, soru sormaktan çok dinlemeyi yeğlediler; Atike Hanım ve Sakarya liseleri öğrencileri ise hem sordular hem de sorguladılar. Özellikle ileride belki de şair kimliğiyle görebileceğimiz Gamzenur Zencir, Elif Murat, Sinan At, Elif Çimen... Kız öğrenciler şiire daha çok meraklı ve şiirle ilgili... Bu seferberliğe başka kentlerimizin de katılması yayın dünyamıza bir başka heyecan ve canlılık getirecektir diye düşünüyorum.
|