Herkesin şiiri kendisine
Bizim kuşak, İlhan Berk'in şiirini keşfetmeden önce, şairin ilginç öyküleriyle büyüdü denebilir. O günlerin kimi rivayetlerine göre şair, Ankara'da kapı kapı dolaşıp "İlhan Berk burada mı oturuyor?" diye sorarmış. Günel Altıntaş, "Marilyn Monroe Gibi Karım Olsa" başlığı altında topladığı "ünlü kişilerle ilgili fıkra ve anekdotlar"ında anlatıyor: Bir arkadaşı İlhan Berk'e: "Böyle yapmakla eline ne geçiyor?" diyesi olmuş... "Kendimi tanıtıyorum", diye cevap vermiş İlhan Berk de. İlhan Berk, medyanın bugünlerini o zamanlar görmüş olmalı. Geçmiş yaşanmıştır, şimdiki zaman ise su misali akıp geçer anlardan ve anılardan... Gelecek, çoğu zaman belirsizdir; ama şairler için değil elbet... Şairler şimdiyi gördükleri gibi geçmişi ve geleceği de görürler çünkü. 21 Mart Dünya Şiir Günü nedeniyle İzmir Konak Belediyesi'nce düzenlenen şiir buluşmalarının bir gündemi de şiir kitaplarının yayını ve yaygınlığı idi. Romanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İspanya'dan gelen şairlere de soruldu: "Ülkenizde şiir kitapları kaç satıyor?" Elbette, popüler kültüre yüz vermeyen "has" şiirler... Hemen herkesin uzlaştığı rakam 500-600 civarındaydı. Bir başka deyişle bir şiir kitabı 500 satış rakamına ulaşmışsa bu hem yayıncı hem şair için sevindirici imiş... Ülkemizde de durum farklı mı? Şiir kitabı yayınlamak bugün kendi yağı ile kavrulan yayınevlerine kaldı... Çünkü "popüler kültür" şiiri de tüketti, sanat adına bir çok şeyi tükettiği gibi... Daha dün kendisine "şiir kralı" unvanını yakıştıran, zamanın dergi ve gazetelerinde ilan niyetine şiirlerini para ile yayımlatan Florinalı Nazım, bu ülkede yaşamadı mı? "Ayten" adlı sevgilisi uğruna neredeyse her gün, saat başı "intihar" ı seçen Ümit Yaşar Oğuzcan aramızdan ayrılalı kaç yıl oldu? Ondan sonra gelen Turhan Oğuzbaş, Zeki Uluruh, Durmuş Dede... Kitapları bir günde iki baskı yapan Uluruh'tan, zamanın meyhanelerini "aşk" şiirleriyle çınlatan Dede'den ne kaldı bugünlere? Tarık Gürcan'ın, Nedret Selçuker'in şimdinin mızmız DJ'leri, VJ'leri gibi değil, şiire can katan sesleriyle okuduklarını hatırlayan var mı? Bugünkü anlamda bir "medya" yoktu ama, hem "seçkinci", hem yığınların beklentisi ve özlemiyle örtüşen "popülist" bir şiir her zaman vardı, bugün de var, bundan sonra da olacak... Yani "aslı" da "suret"i de yan yana hayat alanı bulacak... Yayınevleri kapanabilir, şiir az satar olabilir; ama şiir her zaman var olacaktır. Müşterisini beklemez şiir, kendisi bizzat "müşteri" yıldızıdır çünkü... Ayrıca herkesin şiiri kendisinedir...
***
* Berkant Çolak, 14 Nisan'a kadar Fotoğrafevi Koç Allianz Galerisi'nde görülebilecek "Düşümde Oyun Var" başlıklı fotoğraf sergisinde sokakları çocukların dünyasından göstermeyi amaçlıyor.
* İzmir'i Sevenler Platformu üyeleri, 1 Nisan'da Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikle, İzmir'in efsane belediye başkanlarından İhsan Alyanak'ın 82. doğum gününü kutladılar.
* Dilruba Saatçi'nin yazıp oynadığı, müziklerini Hasan Yükselir'in yaptığı "Fikriye ve Latife - Mustafa Kemal'i Sevdim" adlı tek kişilik oyun 11 ve 18 Nisan tarihlerinde Ortaköy Afife Jale Sahnesi'nde tiyatroseverleri bekliyor.
|