|
|
Sevginizi sınav başarısına bağlamayın
Önümüzdeki iki hafta sonu bazı çocuklar için sadece 'sınav' anlamına geliyor. Çünkü 11 Haziran'da liselere, 18 Haziran'da ise üniversitelere giriş sınavları var. Bu sınavların anlamını tartışabiliriz tabii. Niçin ilköğretimi bitiren bir çocuğun, bazı okullara devam için sınava girmesi gerekir? Sınavı kazanamayanlar, okumaması gereken çocuklar mıdır? Sınavla girilmeyen okullar, doğru eğitim vermiyor mu? Bu soruların yanıtlarını vermek zor. Zorunlu eğitimin sekiz yıla çıkması sonrasında, sınava giriş yaşı da 13-14 oldu. Böylece ailelerin işleri zorlaştı. Hem ergenlikle hem çocukları sınav için çalışmaya ikna etmekle uğraşır hale geldiler. Bu arada çocuklarının yeteneklerini unutan, kendi beklentileri ve istekleriyle gözleri görmez hale gelen, onları kaldıramayacakları bir yarışa sokan aileler var. Bu zorlamanın çocuğa ve aileye getirdiği yüklere, bir de sınav sonrası hayal kırıklığı eklenebilir. Bunun olmaması için, okula başlayacağı ilk günden itibaren onu iyi ve gerçekçi değerlendirmemiz, yapabileceklerini kabul etmemiz ve çocuğumuzun ruh sağlığını korumamız gerekir.
KAYGISINI ARTIRMAYIN Bazı çocuklar için her sınav bir kaygı kaynağıdır. Sınavla ilgili yarattığı olumsuz düşünceler, sınavın kötü geçeceğine ilişkin inanışlar bu kaygının kaynağıdır. Kaygı belirtileri sınav performansında gerçekten düşüşe neden olur. Eğer çocuk ailesinin başarıyı çok istediğini hissederse, bu şekilde büyütülmüşse 'ailesinin sevgisinin başarısına bağlı olduğunu, başarısız olduğunda sevilmeyeceğini' düşünür. Bu durum kaygıyı artırır. Günlük sınavların dışında, liselere ve üniversiteye giriş sınavı öncesi, aileler bir yandan çocuklarına 'sınavın önemli olmadığını, elinden geleni yapmasını söyler', bir yandan çok çalışmasını ister ve konuşmaların içeriğine 'bu sınavı kazandığında her şeyin daha iyi olacağını ve hayatını değiştireceğini' ekler. Sonra da çocuğun kaygısına şaşırırlar ve bununla baş etmesini beklerler. Ailelerin, çocukları için gerekli ortamı hazırladıktan sonra, her koşulda onların yanlarında olacaklarını hissettirmeleri gerekir. Çocuk, ailesinin sevgisini sadece başarı ile kazanamayacağını öğrenmelidir. Aile sınav kaygısının sürdüğünü görürse profesyonel yardım aramalıdır. Sınav kaygısı ile başa çıkmak için şunları yapabilirsiniz: 1. Genel önlemler: Program hazırlamak, düzenli çalışmak, günlük ve ileriye dönük gerçekçi hedefler koymak, sosyal faaliyetlerden tamamen kopmayıp planlı bir şekilde çalışmaya devam etmek. 2. Sınavdan önce: Uygun beslenmek, iyi uyumak, egzersiz yapmak, sınav öncesinde yeni, bilinmeyen konuları çalışmaya gayret etmemek uygun olur. 3. Sınav sabahı ve sınav: Bilmediklerinizi değil, bildiğiniz şeyleri aklınıza getirin. Sınava girmeden önce sizi rahatlatan şeyler yapın. Sınav süresini iyi ayarlayın. Sınavlara girecek tüm çocuklara ve gençlere başarılar diliyorum. Sevgili aileler bu onların yaşamı, kazanan ve kaybeden onlar olacak. Kaybettiklerinde onlardan daha fazla kaybetmiş gibi hisseden ve davranan bir aileye değil, sağlıklı ve mutlu olmalarını istediklerini hissettiren aileye ihtiyaçları olacaktır.
* Yarın 11.45'te atv ekranlarında sınav stresi konusunu işleyeceğim. Konuğum Cem Ceminay. Hem sınav stresini konuşacağız hem de sınava gireceklere moral vermeye çalışacağız.
|