Yeni vapurlar, oylamalar, İstanbul silueti ile oynamalar
Çok uzunca bir süredir, her aklıma gelişte içimi cız ettiren bir şeydi şehir hatları vapurlarımızın akıbeti. Bu korkumu epey bir süre önce bu köşede dile de getirmiştim. Çünkü konuştuğum hemen her yetkiliden aynı şeyleri duyuyordum: "Bu gemiler miadını doldurdu. Ne ekonomik ne de kullanışlılar. Daha hızlı giden deniz otobüslerine ağırlık vereceğiz..." Allah'tan toplumun azımsanamayacak kadar kalabalık bir kesimi bu görüşe karşı çıktı. Bununla ilgili olarak internet siteleri bile oluşturuldu. Sonunda "sağduyulu İstanbullular" yöneticilere sesini duyurabildi. Hafta başında "İstanbul Vapurlarını Seçiyor" kampanyasının basın toplantısına katıldım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile de bu konuyu uzunca bir süre konuştuk. Öncelikle şunu söyleyeyim, sayın başkanın o günkü konuşmasında söyledikleri de sorularıma verdiği cevaplar da son derece olumlu...
'İÇLERİNİ DE BİLELİM' Ancak benim bu konuda kafam hala net değil... Nedenini sizlerle paylaşmak istiyorum. Şimdi olaya baştan bakalım: İstanbul'un yeni yolcu vapurlarına ihtiyacı var ve belediyemiz de bunları yaptıracak. Bu gemilerin de tiplerini çizdirdiği modellerle belirlemeye çalışıyor. Kafam da işte tam bu noktada karışıyor. Elimizde, o gün Topbaş'ın da ifade ettiği gibi hepimizin beğendiği gemi modelleri var. Hali hazırda çalışıyorlar da. Yine Topbaş'ın o günkü konuşmasında örnek olarak gösterdiği gondolların, Londra otobüslerinin modelleri ile kimse oynamaya kalkışmazken neden onları bırakıp yeni bir tip yaratmaya çalışıyoruz? Mesele daha hızlı gidebilmeleri, daha kolay yanaşabilmeleri için başa, kıça manevra pervaneleri konulması ise, su hattının altında yapılacak değişiklikler yeterli değil mi? Ki zaten onu da İTÜ'ye yaptırmışlar. Neden hala her tarafı kapalı gemileri oylamanın içine sokmaya çalışıyoruz? Üstelik İstanbul vapurlarının kişiliklerini sadece dış görüntüsü oluşturmuyor ki! Oylanan tasarıların içlerini de bilemiyoruz. Örneğin restore edilen Fenerbahçe gemisine bindim. Geminin eli yüzü toparlanmış ama içine oturma grupları diye deniz otobüslerinin sıralarını koymuşlar. Renkleri de dahil, nasıl uydurma, nasıl zorlama, nasıl kötü duruyor anlatamam...
KOLTUKLAR ÖNEMLİ İstanbul vapurlarının en büyük özelliklerinden biri oturma gruplarının rahatlığı ve koltuk ferahlığıdır. Üstelik sinema koltukları gibi iç içe, dip dibe olmayan oturma gruplarının arasındaki bu rahatlık, "Allah korusun" bir kaza esnasında insanların gemiden birbirini ezmeden, rahatlıkla boşaltılabilmesini sağlar. Bu söylediklerimden hiç kimse alınmasın ama bu tarz oylamalar hiç içime sinmiyor. Nitekim hemen ertesi gün oy vermek için siteye girdim. Baktım 8 numaralı yani bugünkü gemilere en az benzeyeni yüzde 34'le zirveye oturmuş bile... Kamuoyunda ve yetkin kuruluşlarla önceden tartışmadan, oldu bitti ile ortaya çıkarılmış havasındaki bu tekne tasarısı bile olmayan model seçiminin pek de demokratik bir iş olduğunu düşünemiyorum. Bu işi kafaya takan birilerinin elektronik katakullilerle işi saptırmasından da ayrıca korkarım... Üstelik böylesine önemli bir oylama için eldeki verilerin de son derece kısıtlı olduğunu söylemek insafsızlık olmaz... Tüm çekincelerime rağmen, siteye girip oyumu kullanmayı düşünüyorum. Bu konudaki gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
|