|
|
Yeni sevgiliye özlem duyar bulunca onda eskisini ararız
RÜYA gibi bir geceydi. Önce İspanyol şarkıcı Monica Molina çıktı sahneye. O kadar heyecanlıydı ki bize de geçti. Birbirinden güzel şarkılar söyledi. Ardından Leman Sam aldı sahneyi. Öylesine özlemişim ki şarkılarını... O gece bütün Açıkhava seyircisi tek ses olup, Leman Sam'a eşlik ettik. Geçenlerde kızı Şevval Sam'ın bir söyleşisini okudum. "Annemi zor bela ikna ettim albüm yapmaya. Konserden sonra başlayacağız," diyordu. Ne iyi olur. Leman Sam'ın en sevdiğiniz şarkısı hangisi? Benim favorim belli. Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim. Ayrılık yeterince zor. Ya özlenenler... Ne kadar doğru sözler bunlar. "Merhaba," dersiniz demesine ama beklediğiniz kelimeler, cümleler, bakışlar asla gelmez. Yeni adama yapılan haksızlıktır bu aslında, karşılaştırma, eskiye dönüş çabası. Düşünür dururuz. Herkesin bir hikâyesi vardır. Her hikâyede tamamlanmamış bir aşk, yarım kalmış bir ilişki, yaşanılamamış bir sevgi barınır. Bizi biz yapan bu değil midir aslında? Yeniye özlem duyar, bulduğumuzda ise eski tanıdık sesi ararız. Adam o kadar bitmiş ki eski olmuş zaten. Bulduysan yeniyi niye arkaya dönüp bakıyorsun? Peki ya eskiyle her şey yolundayken acaba yeni biriyle nasıl olurdu hayallerine ne demeli? Off, biz kadınlar ne kadar karmaşık yaratıklarız.
|