|
|
|
|
|
|
'Annemin evlenmesini her zaman istemişimdir'
Yağmur Ünal: Beni tanımayan insanlar tarafından nasıl algılandığımın farkındayım. Herkes beni üretmeyen, sadece alışveriş yapan bir kız zannediyor. Basında hep o şekilde yansıtıldım. Evet, üretmiyorum çünkü hâlâ üniversitede okuyorum.
- Mutlaka evlilik teklifleri aldınız. Bunları Yağmur istemediği için mi reddettiniz? T.Ş: Hayır bilakis... Buna Yağmur yanıt versin. Y.Ü: Hayır tam tersine, annemin evlenmesini isterdim. Her zaman isterim. Evlenmesini ya da sevgilisinin olmasını istemeseydim egoistçe bir sevgi olurdu bu. Aramızda zaman zaman böyle sohbetler oldu. Annem bana sormuştur, 'Evlensem tepkin ne olur?' diye. Hep olumlu yaklaştım.
T.Ş: (Gülüyor) Bu evde Yağmur'la o kadar mutluyum ki, hayatıma bir erkeği sokup şu düzeni bozmak istemiyorum.
- Hiç flörtünüz de mi olmuyor? T.Ş: (Kahkahalar atıyor) Olmadığını ne biliyorsunuz?
- Böyle şeyleri konuşur musunuz Yağmur'la? T.Ş: Konuşuruz. O bana anlatır, ben de ona anlatırım.
- Yağmur Hanım, Türkan Şoray ve Cihan Ünal'ın kızı olmanız dışındaki meziyetlerinizi öğrenebilir miyiz? Y.Ü: Koç Üniversitesi Sosyoloji Bölümü son sınıftayım. Londra ya da New York'ta iletişim master'ı yapacağım. Benimle hiç tanışmamış olan insanların kafasındaki imajımı tahmin edebiliyorum. Hiçbir şey üretmeyip alışveriş yapan biri gibi gösteriliyorum. Üretmiyorum, çünkü henüz okuyorum.
- Neden sinemayla ilgilenmediniz? Oyunculuk düşünmediniz? Y.Ü: Aslında en büyük hobim sinemadır. Fakat ben böyle bir şeyi seçseydim hiç kendi çabam olmayacaktı ortada. Zaten beş sene önce de yapabilirdim bunu, şimdi de yapabilirim. Önce kendi kendime bir şeyler başarmak istiyorum, ondan sonra olabilir.
- Boşanmış bir anne babanın çocuğu olmak sizde bir kompleks yarattı mı? Y:Ü: Annem ve babam ben üç yaşındayken boşandıkları için bana normal gelen, anneyle yaşamaktı. Babam zaten her zaman yanımda oldu. Özel günlerde, tatillerde üçümüz bir araya geldik. Bunu bir travma olarak algılamadım. T.Ş: Cihan hep yanımızda oldu. Bakın, size kimsenin bilmediği bir şey anlatacağım. Yağmur'un güzel bir şeyi oluyor, kutluyoruz üçümüz. Ben Yağmur'a hayranlıkla bakıyorum. Cihan hemen elini uzatıyor, 'Öp elimi. Ben olmasaydım hayatında Yağmur olmayacaktı,' diyor. Ben de her seferinde rahatlıkla öpüyorum. 'Canım sağol, çok teşekkür ederim,' diyorum.
- O sizinkini öpsün, siz niye öpüyorsunuz? T.Ş: "Öp elimi," diyor! Yağmur benim hayatımın en büyük armağını olduğu için "Öperim hayatım," diye öpüyorum. Doğru söylüyorsunuz, bir dahaki sefere o öpsün.
- Yaşınıza göre fazla ağır makyaj yapmıyor musunuz? Y.Ü: Aslında yapmıyorum normalde. Fotoğraflarda öyle görünüyor, çünkü beni okula giderken değil, bir arkadaşımın doğum gününden çıkarken çekiyorlar. Bir kutlama olduğu için de kıyafetime uygun olarak biraz makyaj yapıyorum ama fazla yaptığımı düşünmüyorum. Far bile sürmüyorum. Yakışmaz zaten bana fazla makyaj.
|
|
|
|
|
|
|
|
|