|
|
Afet Öğretmen'e güle güle derken
Yarın ekranlarda hüzünlü bir veda yaşanacak... Okullardaki mezuniyet törenlerinde öğrencilerin içini kaplayan sevinçle hüzün karışımı o tarifsiz duygulara bulanacağız hep birlikte... Üç buçuk yıllık eğitim dönemimizi tamamlayıp, Hayat Bilgisi'nden mezun olacağız... Show TV'nin sevilen dizisi Hayat Bilgisi yarın yayınlanacak final bölümüyle ekranlara veda ediyor. Yönetmeninden ışıkçısına, oyuncusundan senaristine bu projenin bu denli başarılı olmasında herkesin payı var. Ama izninizle Perran Kutman için ayrı bir paragraf açacağım: Geçenlerde bir davette kendisiyle sohbet etme olanağı buldum. Gördüm ki, tıpkı Perihan Abla gibi Hayat Bilgisi de onun yaşamının ekseni olmuş. Ben işini bu denli ciddiye alan, rolüyle adeta 24 saat bir arada yaşayan, onu esirgeyen, süsleyen, geliştiren, ikinci bir deri gibi üzerine giyen çok az oyuncu tanıdım. Onunla aynı mesaiyi paylaşanların aktardığı deneyimlerden bilirim ki, Perran Kutman ile çalışmak her yapımcı, yönetmen ve rol arkadaşı için bir lükstür. Zira son derece dakiktir, titizdir, vericidir... Oynamaz, adeta yaşar... Dağarcığındaki tüm bilgi ve deneyimi o projenin başarısı için harcamaktan çekinmez. Perran Kutman'ın titizliğini bir örnekle açıklamaya çalışayım: Kutman'ın dizide giyeceği kostümleri kardeşi hazırlıyor. Ve Kutman o bölümde giyeceği tüm kıyafetleri bir hafta öncesinden günlük yaşantısında kullanmaya başlıyor. Neden? Üzerinde emanet gibi durmasın, izleyiciye daha büyük bir gerçeklik hissi versin diye. Kutman bana dedi ki, "Son bölümlerde hep keten etekler giymeye özen gösterdim. Çünkü keten daha kolay kırışır. İstedim ki, kıyafetlerim kırışık görünsün. Yani bana ait olduğu anlaşılsın..." İşte yeni nesil oyuncular için Perran Kutman'dan 4 cümlelik koca bir ders... Güle güle Afet Öğretmen... Hani sen "Hoca camide" deyip, dururdun ya... Keşke tüm hocalar camide olsa...Ya da camide vaaz verenlerin hepsi senin gibi hoca olsa...
|