|
|
|
|
|
|
|
|
|
AB ile fiili müzakereler resmen başladı
Türkiye'nin AB ile fiili müzakere süreci resmen başladı. Rumların çıkardığı engelin aşılması üzerine Lüksemburg'a giden Gül'ün katıldığı toplantıda bilim ve araştırma faslı açıldı ve geçici olarak kapatıldı.
GÜL: AB VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMELİ
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Kıbrıs konusunda AB tarafına daha önce AB belgeleriyle kamuoyuna açıklanmış olan bazı ilke ve yükümlülükleri hatırlatarak, bunları AB'nin uymasını istedi.
Abdullah Gül, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında en
önemli karar organı olan Ortaklık Konseyi'nde yaptığı konuşmada, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın çözüm çabalarına AB'nin destek vermesini talepetti ve Kıbrıs'ta çözümün BM Genel Sekreteri'nin çözüm planı temelinde olması gerektiğini bildirdi. Gül, AB'nin adada tarafların bulacağı çözüme kendini uyarlama taahhüdünde bulunmasını istedi.
Kıbrıs Türkleri'ne yönelik izolasyona etkin bir biçimde son verme yolundaki AB taahhüdünün yerine getirilmesini isteyen Gül, AB'nin bu konuda verdiği sözleri şu ana dek yerine getirmediğini söyledi.
Uyum protokolü konusunda ise Gül, Türkiye'nin söz verdiği gibi bu belgeyi imzaladığını, ancak uygulama açısından Türkiye'nin rızası alınmamış yapay tarihlere uymasının istenemeyeceğine dikkati çekti. Türkiye'nin 24 Ocak tarihli Kıbrıs ile ilgili eylem planına da vurgu yapan Gül, bu önerinin hala masada olduğunu kaydetti.
Gül, Türkiye'nin uyum protokolünü imzalarken yaptığı 29 Temmuz 2005 tarihli Kıbrıs deklarasyonuna ilişkin bağlılığının bir kez daha altını çizerken, Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm için Türkiye'nin BM Genel Sekreteri'nin çabalarına olan bağlılığını teyit etti.
Gül, AB'nin de bu çabalara desteğini istedi. Gül, adada taraflar arasında teknik komitelerin çalışmalarına başlayabilmesi için ön koşulkonmaması çağrısını yaptı.
"KIBRIS PROBLEMİ AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ ESİR ALMAK ÜZERE"
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrıs konusunda Türkiye'ye emr-i vaki yapılarak sonuç alınabileceğini düşünenlerin hata ettiğini söyledi. Kıbrıs'ın sınıf problemini çözemeyen Rum Kesimi'ni üye kabul ederek kendi ilkelerine ters düştüğünü ifade eden Abdullah Gül, "Kıbrıs problemi Avrupa Birliği'ni esir almak üzere" dedi.
Gül, Kıbrıs'taki bütün kısıtlamaların kaldırılması durumunda Rum Kesimi'ne limanları açabileceklerini söyledi.
AB Dönem Başkanı Avusturya'nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, Bilim ve araştırma faslının tamamlanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında, Ankara Protokolü'nün Kıbrıs Rum Kesimi'ni de içine alacak şekilde uygulanmamasının AB'yi hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
ORTAK TUTUM BELGESİ
Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki ilişkilerde en önemli karar organı rolü oynayan Ortaklık Konseyi toplantısının ardından yayımlanan AB ortak tutum belgesinde, ''Türkiye'de reform sürecinin geçen yıl yavaşladığı'' ileri sürülerek,''reformların yaşama geçirilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi'' çağrısında bulunuluyor.
Türkiye'de insan hakları ihlallerinin azaldığına dikkat çekilen belgede, bununla birlikte, reformların Kopenhag kriterleri uyarınca sürdürülmesi isteniyor.
Sivil ve askerler arasındaki ilişkilere atıfta bulunulan belgede, ''geçen yıl bazı değişiklikler uygulamaya sokulsa bile, sivillerin askerler üzerindeki kontrolünün AB ülkelerindeki standartlara getirilmesi gerektiği'' belirtiliyor ve ''askeri yetkililerin yalnızcaaskeri konularda demeçler vermesi gerektiği'' ifade ediliyor. Yargı sisteminin, yapılan yapısal reformlarla güçlendirildiği kaydedilen belgede, bu alanda önemli aşamalar kaydedildiği not ediliyor, ancak yargı personelinin ve avukatların, yapılan son reformlar konusunda eğitilmesinin önemine işaret ediliyor.
Türkiye'de işkence ve kötü muameleyle mücadelede de önemli aşamalara geldiği ifade edilen belgede, bu alandaki yakınmaların azaldığına dikkat çekiliyor. Belgede, işkence suçluların cezalandırılmadığına ilişkin raporların AB'yi ''endişelendirdiği'' kaydediliyor.
Belgede, ifade özgürlüğüyle ilgili ciddi endişelerin sürdüğü belirtilerek, olumlu gelişmelere, şiddet içermemesine karşın açıklamalar ve konuşmaları yüzünden dava açılması eleştiriliyor. Ortak tutum belgesinde, Müslüman olmayan azınlığın din özgürlüğünde ilerleme sağlanmadığı uyarısında bulunuluyor ve bu azınlığın mülkiyet hakkı ve din adamı yetiştirilmesi gibi sorunlarla karşılaştığı ifade ediliyor.
Belgede, Heybeliada'da ruhban okulunun yeniden açılması isteniyor.Ortak belgede, Alevi vatandaşların temsil sorunlarına ve zorunlu din derslerine de atıfta bulunuluyor.
Kürtçe radyo ve televizyon yayınlarına izin verilmesinin memnunlukla karşılandığı kaydedilen belgede, Türkiye'de töre cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olaylarının endişeyle karşılandığı ifade ediliyor. Belgede, işçi hakları konusunda önemli gelişme sağlanmadığı eleştirisinde bulunuluyor.
PKK ŞİDDETİ
PKK'ya sert eleştirilerde bulunulan ve terör eylemlerinin kınandığı bölümde, bölücü terör örgütünün eylemleri yüzünden Güneydoğu Anadolu'da durumunu gerginleştiği belirtildi ve PKK'nın AB'nin terör listesinde olduğu hatırlatıldı.
Belgede, ''bölücü örgütün tahrik ve şiddeti derhal bırakması'' istendi. Belgede, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu sorununa daha kapsamlı ve diyalog anlayışıyla bir çözüm bulması gerektiği vurgulandıve tüm Türk vatandaşları için eşit ekonomik, toplumsal ve kültürel fırsatlar sunulması gerektiği ifade edildi. Belgede, köy koruyuculuğu sisteminin de kaldırılması tavsiye edildi.
YUNANİSTAN VE KIBRIS
Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkileri kurması çağrısında bulunulan belgede, tehditlerden ve komşularıyla ilişkileri olumsuz etkileyecek hareketlerden kaçınması çağrısında bulunuldu. Belgede, önemli sınır sorunlarının BM'nin barışçıl çözüm ilkelerine uygun olarak ve gerektiğinde Uluslararası Adalet Divanı'na da uygun çözülmesi çağrısında bulunuldu.
Kıbrıs sorunu da atıfta bulunulan belgede, Türkiye'nin aralarında Kıbrıs Rum kesimi de içinde olmak üzere AB'nin tüm ülkeleriyle ikili ilişkilerini normalleştirmesi istendi.
Belgede, AB'nin Kıbrıs ile ilgili 21 Mayıs tarihinde yayımladığı bildiriye de atıfta bulunuldu.
Belgede gümrük birliğinin işleyişiyle ilgili bölümde AB'nin, Türkiye'nin, Rum kesimi bandıralı kargo gemilerine yönelik kısıtlamayıkaldırması isteminde bulunduğu hatırlatıldı.
Ortaklık belgesinde, Türkiye'nin ek protokolü imzalayarak, Ortaklık Anlaşması'nın, AB'nin 10 yeni üyesi arasında yer alan Kıbrıs Rum kesimini de kapsayacak biçimde uygulanması yolunda taahhüt altına girdiği iddia edildi ve bu sorumluluğun yerine getirilmesi gerektiği ileri sürüldü. Belgede, Türkiye'nin AB ülkelerine bu konuda ayırımcılık yapamayacağı görüşü savunuldu.
Belgede, ekonomi, mali, gıda sağlığı, telif hakları, fikri ve mülkiyet hakları, sermaye dolaşımı, rekabet politikası, enerji, vergi, ulaştırma ve vergi alanlarındaki gelişmelere de atıfta bulunuluyor.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|