|
|
|
|
|
|
|
'Laik-İslamcı mücadelesi'
Türkiye'nin AB şansını baltalamak için çabaların yapıldığı, "laikler ile İslamcılar" arasındaki "güç mücadelesi"nin yaşandığı öne sürüldü.
The Guardian gazetesi, Türkiye'deki çalkantıların ana nedeninin Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu savunurken Brüksel'in AKP hükümetinin de reform konusunda "geri vitese" aldığı uyarısını yaptığını da yazdı.
İngiliz The Guardian gazetesi, İan Traynor imzalı "Laik Türkler ile İslamcılar mahkemeler ve sokaklarda hakim olmak için çatışıyor" başlıklı haberinde, Türkiye'nin AB şansını baltalamak için
çabalar olmduğunu öne sürdü.
AKP Fatsa İlçe Başkanı Veysel Dalcı'nın Atatürk Anıtı'na çelenk koyarken sakız çiğnediği gerekçesiyle hakkında dava açıldığını ve üç yıl hapis cezasına çarptırabileceğini yazan gazete, Dalcı'yı, laik devletin savuncuları ile "dindar muhafazakarlar" partisi AKP arasında "güç mücadelesi"nin bir "kurbanı" olarak nitelendirdi.
Türkiye ile AB arasında fiili müzakerelerin başlatılmasının öngörüldüğünü kaydeden gazete, Dalcı olayı için, "Ankara yetkililerinin Lüksemburg'da müzakerelere oturmaları gerektiği sıralarda Türkiye'de yaşanan siyasi çalkantıların ve şidetin ufak bir örneği" ifadesini kullandı.
OLAYLAR ÜLKEDE KORKU VE İSTİKRARSIZLIK YARATIYOR
Son haftalarda Türkiye'de "siyasi şiddet, cinayetler, etnik çatışmalar, siyasi yargılamalar ve insan hakları ihlalleri"nin meydana geldiğine dikkat çeken gazete, bunların ülkede "korku ve istikrarsızlık" yarattığını belirterek şunları yazdı:
"Diplomatlar, siyasiler ve analistler, çalkantıların, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmayı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başında bulunduğu AKP hükümetinin prestijini azaltmayı ve Avrupa ile entegrasyon umutlarını yok etmeyi amaçladıklarına inanıyorlar." The Guardian, Türkiye'nin AB yolunda yapılan büyük değişikliklerin genel olarak "Erdoğan hükümeti ve AKP hareketi"nde şeklini alan "Siyasal İslam güçleri"nce gerçekleştirildiğini öne sürerken de "AKP, iktidara geldiğinden bu yana modernizasyonun motoru iken yargı, ordu ve bürokraside güçlü olan muhalefetteki laik elit ise daha çok gerici, milliyetçi ve Avrupa karşıtıdır" yorumunu yaptı.
GÜNDEMİ SANKİ MİLLİYETÇİLER BELİRLİYOR
Ülkeyi yön verebilmek için yapılan mücadelede gündemi sanki milliyetçilerin belirlediklerini öne süren gazete, bu çerçevede Şemdinli olayı, Orhan Pamuk ve Perihan Mağden davaları ile Danıştay saldırısı gibi son dönemde meydana gelen önemli olaylara dikkat çekti. Bütün bu olayların birbirine bağlı olmayabileceğini ancak ülkede "gerilim ve güvensizliği" alevlendirdiklerini kaydeden gazete, şöyle devam etti: "Genel seçimlerin gelecek yılın sonunda yapılması gerekiyor ve parlamento tarafından belirlenecek yeni bir devlet başkanı bir yıl sonra seçilecek. Cumhurbaşkanlığı seçimi özellikle çok bölüyor ve çalkantıların ana nedeni olduğu söyleniyor."
Parlamentoda büyük bir çoğunluğu olan Erdoğan'ın istemesi halinde Cumhurbaşkanı olabileceğini ifade eden gazete, ancak Cumhurbaşkanlığının "laikliğin bir kalesi" olduğunu ve savuncularının böyle kalmasını istediklerini yazdı.
ASKERLERİ ZAYIFLATMAK İÇİN AB'Yİ KULLANIYOR
İngiliz gazetesi, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın laikliğin yeniden tanımlanması çağrısının Erdoğan karşıtlarını çok rahatsız ettiğini öne sürerken de "Aynı zamanda Başbakan'ın Avrupa yanlısı reformlarının iki yüzlü olduğunu, Türkiye'yi gizlice İslamcı bir devlete dönüşecek uzun yolda götürürken Türk devletinin geleneksel direklerini, örneğin askerleri zayıflatmak amacıyla Avrupa'yı kullandığındın süpheleniyor."
Yapılan uyarılar karşısında Erdoğan'ın geri adım attığını da öne süren gazete, Erdoğan'ın oy tabanını korumak için de giderek artan bir biçimde "muhafazakar dini popülizm"e başvurduğunu iddia etti.
Gazete, "Brüksel, Erdoğan hükümetinin ilk baştaki reformcu dinamizmini geri vitese aldığı uyarısını yaptı" ifadesini kullandıktan sonra Türkiye'deki güçlü iş dünyası lobisinin de Başbakan'ın acilen ihtiyaç duyulan reformların yerine dini fazla önemsediğini söylediğine de dikkat çekti.
ANKA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|