|
 |
 |
 |
 |
|
Yaşarken cenazemin kalabalığını gördüm
Bir dönemin sevilen ses sanatçısı, şimdi ise izlenme rekorları kıran televizyon dizilerinin ünlü yapımcısı Osman Yağmurdereli, ummadığı bir anda öğrendiği hastalığıyla baş etmeyi başararak işlerine yeniden dört elle sarıldı.
Sanat camiasından halka ve yer altı dünyasına kadar 7'den 70'e herkesin sevgisini kazanan ünlü yapımcı Osman Yağmurdereli, yakalandığı hastalıkla baş etmeyi başararak işlerinin başına döndü. Hastalığı boyunca sevenlerinin ne kadar çok olduğuna tanık olan Yağmurdereli, Okan Bayülgen'in 'Televizyon Makinası' adlı programına katıldığında bu büyük sevgiye tüm Türkiye'yi de tanık etti. Eşi Esin Yağmurdereli, Mehmet Ali Alabora ve Kamil Sönmez'in konuk olarak katılarak ünlü yapımcıya sürpriz yaptığı programda; İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy, Emel Sayın ve Kadir İnanır gibi ünlü isimler ise telefonla iyi dileklerini ulaştırdılar. Hayatta biriktirdiği dostlukların geri dönüşünü fazlasıyla alan ünlü yapımcı, bu durumu 'yaşarken cenazesini görmeye' benzetiyor.
* Son 15 yıldır yapımcılık yapan biri olarak bu kadar seveni nasıl topladınız?
1975'ten 1991'e kadar şarkıcılık sonra da oyunculuk ve yapımcılık yaptım. Bu zaman içinde dostlarımı üzmemeye, her sıkıntılarında onların yanında olmaya çalıştım. Yapımcılıkta da sanatçı olmanın getirdiği etkiyle başarılı oldum. Oyuncularla çok rahat iletişim kurdum. Dedikodu yapmazsanız, kimse için kötü düşünmezseniz, seveniniz çok olur.
HİÇ ANTİPATİK OLMADIM
* Hastanedeyken gelen ziyaretçiler yüzünden hastane yönetimi isyan etmiş!
Hastaneye yattığımda 3 bin yüz kişi ziyaretime geldi. Hastanenin güvenlik müdürü bana gelip; "Biz artık kontrol edemiyoruz" dedi. Biz de başka bir hastaneye geçip yerimizi gizlemek zorunda kaldık. Tanıdığım tanımadığım birçok insan beni arıyor, dua ettiklerini söylüyor.
* Şarkıcılığı bırakalı yıllar oldu artık yapımcı olarak biliniyorsunuz. Halkın size olan sevgisi nasıl hâlâ sürüyor?
Ne şarkıcılığımda ne oyunculuğumda ne de yapımcılığımda halka ters ve antipatik gelen bir insan olmadım. Her zaman 'Baba Osman' oldum. Her zaman racon kesen ve raconu doğru kesen insan oldum. Benim her grupta arkadaşım vardı. Bakan da, mafya da, boyacı da, genel müdür de arkadaşımdı. Her grup yanında dostluk veren ve yardım eden bir 'Osman Abi'sini buldu. Onun için bu sevgiyi, hastalık dönemimde bana fazlasıyla geri verdiler. Belki 2 ay gibi kısa bir sürede ayağa kalkıp canlanmamın, birçok problemi yenmeye yaklaşmamın nedeni bu sevgi ve dualar...
İHTAR OLARAK GÖRÜYORUM
* Hasta olduğunuz ortaya çıktığında kimler yanınızdaydı?
Başta bakan arkadaşım Faruk Özak olmak üzere bütün dostlarım yanımda oldu. Faruk Özak kemoterapilerime gelip elimi tuttu, bana güç verdi. Mehmet Ağa evime kadar şeref verdi. Sayın başbakan birkaç defa telefon etti. Selahattin Beyazıt; "Bir ihtiyacın olur da, bana söylemezsen hakkım kalsın" dedi. Aydın Doğan, ilk arayandı. "Osman'cığım; uçak, doktor, Amerika ne emredersen burdayım yoksa kırılırım!" dedi. İnsanın böyle dostlarının olması çok güzel. Ben yıllar önce bir gazeteciye; "Ben ölürsem görürsünüz, cenazem çok kalabalık olur" demiştim. Ben bunu gördüm! Davut Güloğlu, ben hastalığımı öğrenmeden bir hafta önce; "Osman, sen kendi durumunu biliyor musun... Çok sevilen bir adamsın. Allah gecinden versin. Günün birinde ölürsen caminin üstünden o cemaatini görmeni isterim. Sana bir şey olursa insanlar mahvolacak" dedi.
* Hastalığı öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Tetkikler bittikten sonra özel doktorum geldi. "Osman, haberler iyi değil" dedi. "Kaderdir, Allah'tan" dedim. Hastane odamda ışığı söndürdüm. Maalesef benim çok üzüldüğüm bir olay vardı. Ablamla bir süredir görüşmüyordum. Ablamı aradım, eniştemi ve yeğenimi hastaneye çağırdım. Ağabeyimi ve eşimi aradım. "Hakkınızı helal edin, bundan sonra ne olacağını bilmiyorum" dedim. Ablam yenilmeyeceğimizi söyledi. Şimdi çok iyi neticeler alıyoruz. Zaman zaman fiziksel değil ama pskilojik sorunlar yaşıyorum. Bunu ihtar olarak görüyorum. 'Sağlığına dikkat etmezsen kötü günler seni bekliyor' diye. Sigara ve puroyu hayatımdan çıkardım. Kızartma ve yağlı yemiyorum. Karaciğerimi yormamam lazım.
BÜLENT İPEK MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
