|
|
Beni yak, kendini yak her şeyi yak!
Erol Köse, canlı yayında tüm Türkiye'ye aşkını ilan etti; "Şarkıcım Gülşen'i seviyorum" dedi... Bu itiraf kimilerine çok cesur gelebilir. Kimilerine de çok romantik... Bana ise bir başka geldi. Fotoğrafa bakınca adını koyamadığım bir rahatsızlık hissettim... Haydi gelin, o fotoğrafa birlikte bakalım... Ve önce bir soru soralım: Bir erkek, bir ilişki yaşadığını bir canlı yayında, milyonların karşısında neden açıklar? Üstelik evliliği henüz bitmemişken... Bu soruyu sorunca, kadınca düşünüp 'kadınların savaşı yüzünden' yanıtını veriyorum. Erol Köse, iki kadınlı yaşamların her erkeği gibi sevdiği kadın tarafından bir seçime zorlanmıştır. "Ya ben ya o" denmiştir. Yani kurban seçilmiştir. Paylaşılamayan erkekler savaşında kadın, erkeği değil kendini önemser aslında... Önemli olan kendi gururu, kendi savaşı ve kendi zaferidir. Ve benzer ilişkilerde ne bu kadın, ne de öteki kadın; kurban her zaman ama her zaman erkektir... Bu anlamda Erol Köse'yi aşkının değil ama aşık olduğu kadının kurbanı bir erkek olarak değerlendiriyorum... Bana hiç kimse, Gülşen'in haberi ve ısrarı olmadan Erol Köse'nin böyle bir itirafta bulunduğunu söylemesin, inanmam... Tanıdığım en zeki adamlardan biri olan, deyim yerindeyse şeytana külahını ters giydiren Erol, bence hayattaki en büyük mağlubiyetini aldı. Hem de yaşadığını söylediği büyük aşka rağmen... Oysa aşk yenilgilerle yaşanmaz ki... Yaşatılmaz ki... Aşk pazarlıklarla da yaşatılmaz. Aşk başkalarının zayıflığı üzerinde de yükselmez. Öyle olursa adı aşk olmaz! Bunları düşününce insan "Ne gerek vardı" diyor, "Ne gerek vardı böyle bir çıkışa... Ortada hayatın yıllar boyu paylaşıldığı bir eş, bir çocuk varken ne gerek vardı?" Ne oldu? Milyonların önünde itiraf edilince bu aşk daha mı büyüdü, daha mı kutsallaştı? Ne oldu? Gülşen artık birinci kadın olarak daha mı dik dolaşacak insanların arasında? "Bu benim zaferim" mi diyecek? Ve bunu söyleyebiliyor olmak onun kadınlık gururunu alıp göklere mi çıkaracak? Yok hayır... Buna inanmıyorum... Bunun adının aşk olduğuna da inanmıyorum... Ve bunun bir bedeli olacağına inanıyorum. Ama bedelli bir aşka hiç mi hiç inanmıyorum... Ve herkese de acilinden 'akıl' diliyorum... En azından hayatlarındaki diğer insanların akıl sağlığı için...
|