|
|
|
|
|
Cannes'daki ve Fransa'daki Türkler
|
|
Bir Cannes daha geride kaldı. Nuri Bilge Ceylan ödül alamadı diye üzülmeyin... Hem çok saygın bir ödül olan FIPRESCI - Uluslararası Sinema Yazarları Ödülü'nü aldı hem aldığı iyi eleştirilerle ülkemizi çok iyi temsil etti hem de bakınız, ödülü 70 yaşındaki bir sanatçı, tam sekiz kez katıldıktan sonra aldı. Demek ki bu işler kolay değil... Ben Cannes'daki Türkler'den söz etmek istiyorum. Ziyaretçilerden değil; onlar öylesine çoktu ki... Perdede karşımıza gelenlerden... Bildiklerimiz vardı; Ebru-Nuri Bilge Ceylan, kısa filmiyle seçilip bir avuç filmin arasında yarışmayı başaran Belma Baş, Cinefondation adlı bölümde yine seçilip perdeye gelmeye hak kazanan, Fransa'da eğitim gören öğrencimiz Deniz Gamze Özgüven gibi... Ama sürprizler de vardı. Örneğin Meurtrieres'nin (Katil Kadınlar) başrolünde karşımıza gelen, yine dışarıda eğitim alan oyuncumuz Hande Koca ya da kapanış filmi olan Transilvanya'da karşımıza gelen 'Alamanyalı' oyuncumuz Birol Ünel; ki o da filmin başrolünde çok iyiydi. Ve tam o günlerde Liberation gazetesinin sanat sayfalarında, neredeyse tam sayfa çıkan bir eleştiride, Paris'teki dans festivali sırasında aKabi adlı bir gösteride seyirciyi büyüleyen Aydın Teker adlı bir dansçımız üzerine övgü dolu bir yazı... Kısaca, geçen hafta Fransa'daki Türk varlığıyla gurur duydum...
|
|
|
|
|
|
|
|
|