Aygün: Faiz artırımı para çıkışını önlemeye yetmeyecek
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Merkez Bankası'nın çıkan sıcak parayı durdurmak, geri çekebilmek için yüksek faiz artışı yaptığını belirterek, ''tansiyonu yüksek olan hastaya, tuzlu ayran vermek gibi bir önlem... Esas yüksek tansiyonun nedenini bulmak lazım'' dedi.
ATO Başkanı Aygün, yüzde 1'in altında faiz artışı beklendiğini belirtirken, ''Demek ki durum çok ciddi. Sıcak para çıkmasın diye yüksek faiz artırımına gittiler'' diye konuştu.
Faiz artırımının para çıkışını önlemeye yetmeyeceğini vurgulayan Aygün, şöyle
devam etti:
''Pansuman yapmak yerine, hastalığın nedenini bulup çözmek lazım. Sorunun kökenine inmezseniz, bu tablo tekrar karşımıza çıkacak. Esas sorun, cari işlemler açığı... Yılın ilk 4 ayında 12,5 milyar dolar olmuş, yıl sonunda 37 milyar dolara ulaşacak. İthalatı azaltıcı ek tedbirler alınmalı. Tek çare devalüasyon... Zaten avroda-dolarda yüzde 20-25 artış olmuş. Neden devalüasyon olduğu açıklanmıyor?'' ASO BAŞKANI ÇAĞLAYAN
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan da 1,75 puanlık faiz artırımını ''Merkez Bankası adına cesur bir karar'' olarak değerlendirirken, ''26 kez faiz indiriminden sonra ilk kez faiz artırıldı. Umarız bir kez daha gerek kalmaz'' dedi.
Çağlayan A.A muhabirine yaptığı açıklamada, ''Ne yazık ki 4,5 yıldan sonra Merkez Bankası bir faiz artırımına gitmek zorunda kalmıştır. 26 kez faiz indiriminin ardından ne yazık ki Nisan 2005'e geri döndük. Umarız böyle faiz artırımlarına bir daha gerek kalmaz ve enflasyonist beklentilerdeki bozulma düzelir'' diye konuştu.
Başta Merkez Bankası olmak üzere herkesin, paniğe kapılmadan, soğukkanlı bir biçimde davranması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, ekonominin dayanıklılığının test edildiği bugünlerde, ekonomide son 4 yılda sağlanan kazanımların korunmasında, başta ekonomi yönetimi olmak üzere herkese görev düştüğünü kaydetti.
Bunun bir erken uyarı olarak görülmesi gerektiğini belirten Çağlayan, ''Bu erken uyarı, ekonomik dengelerin ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu göstermiştir. Bu da yapısal reformlar başta olmak üzere, siyasi istikrarın, bağımsız kurulların önemini de ortaya koymuştur'' dedi.
Kararı, ''Merkez Bankası adına cesur bir karar'' olarak niteleyen Çağlayan, bankanın enflasyonla mücadeleye öncelik verdiğini ve yeni yönetimin bununla kararlılığını gösterdiğini söyledi. Merkez Bankası'nın kura müdahale etmemesini doğru bulduğunu açıklayan Çağlayan, şöyle konuştu:
''Aslında TSMF bir kaç gündür kura müdahale ediyor ve bunun kurdaki artış eğilimini bir ölçüde frenlediği de doğrudur. Ancak, Haziran ayında ABD Merkez Bankası'nın alacağı faiz kararından sonra uluslararası piyasalardaki gelişmeleri izlemeden hareket etmek doğru olmaz. Kur kıpırdamıştır ve yeni dengesini aramaktadır. Eğer yanlış yerde müdahale edilirse Merkez Bankası barutunu boşa harcamış olur. Bunun örneklerini geçmişte yaşadık. Bu yüzden aynı hatayı tekrarlamayalım.''
Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararının iç talebi frenlemeye yönelik bir adım olduğuna dikkat çeken Çağlayan, hem kur hem de faizlerdeki artış nedeniyle iç talepte bir daralma olması durumunda enflasyon üzerinde olumlu etki yaratacağını ama maliyet artışlarının bu etkiyi azaltacağını kaydettti.
Enflasyondaki gidişi anlamak için Haziran ayını da görmek gerektiğini belirten Zafer Çağlayan, faiz artışının maliyetlere yansıyacağına, bunun da 2006 ve 2007 enflasyon hedeflerine ulaşmayı zorlaştıracağına işaret etti.
Çağlayan, ''Bu faiz büyümeyi de etkileyecek, her yıl yüzde 6-8 arası büyümesi gereken Türkiye, 2006 hedefinin de altında kalacaktır. Bu durumda işsizlikle mücadele için, başta zorunlu istihdam olmak üzere, istihdam üzerindeki yükleri düşürmek aciliyet kazanmıştır'' dedi.