Yeni oluşumun liderlerini rüyamda gördüm
AK Parti iktidarı dördüncü yılına girdi. Yürütülen ekonomik istikrar programı ilk üç yılda kararlı ve başarılı bir şekilde uygulandı. Para ve maliye politikalarından taviz verilmedi. Özellikle Başbakan Erdoğan'ın halkla bütünleşen, kararlı tutumu toplumun büyük kesimlerinden tasvip gördü. Enflasyon tek haneli rakamlara indi. Döviz yerlerde süründü. YTL değerlendikçe değerlendi. Ekonomide cari açık ve işsizlik konularında olumsuzluk olsa da, genelde olumlu.
Siyasette kısır döngü AK Parti ikidarının dördüncü yılına girerken, global yapının etkisi ve iç siyasetteki gelişmeler karşısında ekonomik göstergelerde olumsuz gidiş görülmeye başlandı . Başbakan Erdoğan'ın en büyük şansızlığı, kendisinde olan cesaret ve kararlılığın, siyasi ve özellikle bürokratik ekibinde olmamayışı. Bugün piyasaları sarsan ve derinleşen ekonomideki sıkıntı neye benziyor biliyormusunuz? Evde devrilen mumdan yerdeki halının köşesi yanınca, bir bardak su ile hemen müdahale edilseydi yangın büyümezdi. Nasılsa ufacık bir yangın denilip zamanında müdahale yapılmadığı için yangın şimdi evin tümünü sardı. Bu kez şehirdeki tüm itfaiye araçları bile söndüremiyor. İşte bugünkü piyasalarda oluşan durum bu. Bütün bu gelişmeler karşısında, toplumun önemli bir kesiminin desteğini kaybetmesine rağmen alternatif olmadığı için, tüm kamuoyu yoklamalarında bu gün seçim olsa AK Parti tek başına iktidar gözüküyor. Ana muhalefet Partisi CHP şaşkın. Solda mı, sağda mı karar veremiyor. MHP, gemisini limana çekmiş rüzgarın dinmesini bekliyor. DYP' de Genel Başkan Mehmet Ağar çok çalışıyor. Ülkeyi karış karış geziyor. Ancak olması gereken noktada değil. İşin kötüsü farkında değiller, ayakları yere basmıyor. 2002 seçimlerinde DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de aynı hatayı yapmış, etrafındaki bir iki kişinin çizdiği pembe tablolara kandığı için Meclis dışında kalmıştı. Anavatan Partisi, Erkan Mumcu ile çıkış yaptı, meydanlarda kalabalık topluyor, yeterli değil. Bu yazımı yazdığım sırada günün yorgunluğu ile uyuya kalmışım. Bu sırada gördüğüm rüyayı sizlerle de paylaşmak istiyorum. AK Parti'den memnun olmayan kitle artıyor, fakat alternatifsizlik AK Parti'yi ilk seçimde tekrar iktidar yapacak. Bunu istemeyen bazı gruplar birleşip yeni oluşum için düğmeye basmışlar. Üstelik liderleri de hazır. Buldukları lider ülkenin geneli tarafından tanınan biri. Üstelik hergün Başbakan Erdoğan ile beraber. Hangi TV kanallını açarsanız karşınızda, hangi gazete sayfasını çevirirseniz karşınızda. Bundan iyisi can sağlığı. Bu liderle ilk seçimde AK Parti devrilir, yeni oluşum da iktidar olur. Oluşumcuların önderleri, belirli zamanlarda lider gördükleri büyük bir sivil toplum örgütünün başındaki kişiye bu öneriyi götürdüler. Yeni Oluşum, bu liderin çok hoşuna gitti. Ancak Başbakan Erdoğan'dan da çekiniyor. Teklifi yapan akil adamların kulağına fısıldıyor: AK Parti günden güne yıpranıyor. Bırakın seçim zamanında yapılsın ki, daha çok yıpransın. Siz şu anda bensiz çalışmanızı sürdürünüz, Hatta gerekirse seçime de gidin iktidar olun. Ben de o zaman gelir Başbakanlık koltuğuna otururum diyor.
Cumhurbaşkanlığına 'Evet' diyorlar İkinci bir rüya daha gördüm. Bir başka yeni oluşum ekibi iş başında idi. Bu ekipte hem sağı, hem solu toplayacak birleştirici bir lider arıyordu. Oluşum 'merkez'de olacaktı. Onun için ülkenin merkezinde bulunan bir ilin Büyükşehir Belediye Başkanı lider olmalıydı. Akil adamlar bu kişiyi de bulmakta gecikmedi. Teklifler bu 'yılmaz' kişiye de gitti. Çok mutlu oldu. Yeni lider şöyle diyordu: "Siz her şeyi oluşturun. Ben şimdilik kenarda kalayım. Özellikle sakın Rahşan Ecevit duymasın. Siz oluşumu tamamlayın. Hatta gerekirse seçime gidin iktidar olun, ben sonra geleyim Başbakanlık koltuğuna oturayım." Yeni oluşumların lider adayları bir ileri iki geri adım atıyor. Üstelik çok mütevaziler. Başbakanlık olmazsa Cumhurbaşkanlığını da kabul edebileceklerini söylüyorlar. Lider dediğin cesaretli ve yürekli olmalı. En azından Başbakan Erdoğan'ı örnek almalılar.
ÖZÜR Önceki gün Rekabet Kanunu ile ilgili yazımda ikinci paragraf teknik bir hata sonucunda yazının sonuna kaymış. Okurlarımdan bu hata için özür diliyorum.
|