|
|
|
|
|
Taklitçiler nasıl çalışıyor?
* İmalatçı, satıcı, dağıtıcı organize çalışıyor.
* Çok gelişmiş haber alma sistemleri var. Karakola evrak gittiğinde, semt pazarındaki satıcının haberi oluyor, hemen tezgah toplanıyor.
* Türkiye pazarına girmeden önce markasının taklidini ülkeye sokup, belli bir tanınırlığa ulaştıktan sonra kendileri mağaza açan markalar var.
* Semt pazarında satılan mallar için "ihracat fazlası" deniyor. Oysa üreticinin üretim fazlasını iç pazara verme hakkı yok. İmalat hakkı iptal edilir.
* Türk markalarının da taklit sorunu var. Kaliteli
Türk markalarının taklitleri Rusya, Ortadoğu, Macaristan, Bulgaristan'da satılıyor.
* Türkiye'de bu işin yaygın yapıldığı yerler var. Kapalıçarşı'da ünlü bir dükkan var, oradan üst gelir düzeyi alışveriş yapıyor. Louis Vitton çantanın kendisini gerçek, aksesuarlarını sahte alıyorlar. O dükkan müşterilere şifre vermiş. Parolayı söylüyorsunuz, bir görevli sizi alıp başka bir dükkana götürüyor. Dolayısıyla yakalanamıyorlar.
* Taklitçiler, tişortu ayrı, marka etiketini ayrı satıyor. Satın alan sonradan dikiyor markayı.
* En çok taklit üretilen yerler İstanbul, Aydın, Gaziantep ve İzmir.
* Güneydeki tatil köyleri bu işin cenneti. Orda gece panayırlarında binlerce taklit ürün satılır. Gece arama yapma hakkımız olmadığı için rahatlar.
* Kız çocuklarının sevgilisi Barby örneğin. Taklitçiler onun ismini yazmayıp resmini basıyordu. Şimdi Barby resmi tescil ettirdi. Biz de o resmi taşıyan çantaları toplamaya başlayacağız.
|