| |
|
|
Bizden ve onlardan
Önceki gün Mehmet Ağar'la konuşuyorduk. Çok yerinde bir laf etti: "Başbakan, çete olaylarında bile sizden-bizden yapıyor. Ama o bu ülkenin Başbakanı. Bazıları tarafından suçlananlar da onun emrinde." Dün de bir işadamı ile sohbet ettik. Kardeşi, AKP saflarında siyaset yapan bir işadamı... "Başbakan ülkeyi bölüyor. Biz vaktinde Pol-Der'i şikâyet etmek için Süleyman Demirel'e gitmiştik. Bizi dinlemedi bile. 'Pol-Bir'i de, Pol-Der'i de benim polisim' dedi, bizi kovaladı" diye anlattı. Başbakan bilerek veya bilmeyerek, "benden-onlardan" ayrımı içinde. Ve giderek artan bir hızla puan kaybediyor. İlk seçildiğinde toplumu kucaklayan, yakın ve uzak çevresi ile doğru düzgün ilişkiler kuran Tayyip Erdoğan artık yok. Herkesi ve her şeyi ikiye ayırıyor. "benden yana, bana karşı", "bizimkiler, karşımızdakiler..." Başbakan'ın bu tavrı toplumu "yoruyor." Kendi adıma "O" na hiç karşı değildim. Tam aksine, yapmak istediklerine destek verdim. Bu destek önemliydi veya değildi. Bilemem ama benim için önemliydi. Toplum çevrelerinde, iş çevrelerinde de bu destek vardı. Genetik olarak AK Parti karşıtı olanlarda bile "Fena da değiller" mırıldanmaları başlamıştı. Ama sonra ne olduysa oldu. Başbakan Erdoğan iyi niyetle eleştirip, doğruyu göstermeye çalışanları "düşman", yaptığı yanlışları bile alkışlayanları "dost" ilan etti. En yakın çevresindeki eleştirilere bile tahammülsüz hale geldi. O ilk günlerin Tayyip Erdoğan'ını tanıyamaz hale geldik. O konuşan, anlatan, hayalleri olan, hedefleri olan Tayyip Erdoğan gitti, yerine komplo teorileriyle uğraşan, herkesi ve her şeyi sınıflandıran, oluşturduğu dar çevrenin içine hapsolan bir Tayyip Erdoğan geldi. Şimdi bugün ne olacağını biliyorum. Basın Danışmanı Mehmet Akif Beki bu yazıyı kesecek ve Başbakan'ın önüne koyacak. Ve ben de birçokları gibi Başbakan'a göre "Onlardan" olacağım. Acaba "neden?" Bunun yanıtını hiç düşündüler mi!
|