|
|
|
|
|
|
HOLLYWOOD'ta iz bırakan skandallar
Hata yapmak ve uygunsuz hallerde yakalanmak sadece sıradan insanlara mahsus sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Dünyaca ünlü yıldızlar da zaman zaman tongaya basıyor. Bizden tek farkları onların yaptığı yanlışlar skandal olarak anılıyor ve kulaktan kulağa yayılıyor.
Hollywood deyince akla ilk gelen şey sinema ve birbirinden ünlü yıldızlar... Hollywood'un ünlü simaları hepimizin yakın markajındalar. Ne yaptıkları, nerelere gittikleri, kimlerle görüştükleri fazlasıyla ilgimizi çekiyor. Onları kırmızı halı üzerinde yürürken, Malibu sahillerinde güneşlenirken ya da üçüncü dünya ülkelerindeki çocukları evlat edinirken görmeyi seviyoruz. Ancak en çok hoşumuza giden şey, ünlülerin yaşadıkları skandallar. Onların da hata yaptığını, zor durumda kaldığını görmek bizi adeta mutlu ediyor. Yaptıkları yanlışlar bize onların da bizler gibi etten kemikten olduğunu hatırlatıyor. İşte Empire Dergisi'ne göre Hollywood tarihine damgasını vuran en büyük skandallar...
MANŞETLERE OTURDU İstediği her kadını elde edebileceğini düşünen ve çapkınlık konusunda rakip tanımadığını belirten Errol Flynn, aslında kadınların fazla arzulamadığı bir adamdı. Yalnızlık canına tak edince Flynn, 16 Ekim 1942'de, 15 yaşındaki Peggy Starlee ile 17 yaşındaki Betty Hansen'e tecavüz etti. Bu olay öylesine büyük bir yankı yarattı ki, İkinci Dünya Savaşı'nı bile manşetlerden indirdi. Flynn olaydan ceza yemeden kurtuldu ancak oyunculuk kariyeri büyük darbe aldı.
YARI ÇIPLAK YAKALANDI Aktör Hugh Grant, Divine Brown adında zenci bir fahişeyle arabada sevişirken yakalandı. Yarı çıplak görüntüleri basına yansıyan Grant bu olaydan sonda sevgilisi Liz Hurley tarafından terk edildi. Henüz kariyerinin başında olan genç oyuncu, bu skandaldan sonra bir süre toparlanamadı. Grant ile yaptığı kaçamağın her dakikasını gazetecilere anlatan Divine Brown ise tam 850 bin dolar kazandı.
ABD'YE GİREMİYOR Eşi Sharon Tate'nin hayatını kaybetmesinden sonra bir türlü toparlanamayan yönetmen Roman Polanski, 1977'de Jack Nicholson'ın evinde Samantha adlı bir kızın önce resimlerini çekti, ardından da 13 yaşındaki kıza tecavüz etti. Adı uyuşturucu ve 'oğlancılıkla' da anılan Polanski, mahkemede işlediği suçu itiraf etti. Ancak 50 yıl hapis cezasına çarptırılacağını anlayınca Fransa'ya kaçtı ve Fransız vatandaşlığına geçti. Bu olaydan yıllar sonra çektiği 'Piyanist' filmi ona Oscar ödülü kazandırdı. Ancak ABD'ye giremediği için ödülünü onun adına Harrison Ford aldı.
SEKS İLAHI GAY ÇIKTI Dünyanın en büyük seks sembolleri arasında yer alan Rock Hudson eşcinsel olduğunu ve AIDS hastalığına yakalandığını açıklayınca ABD'de yer yerinden oynadı. Bu skandalla tüm dünya AIDS hastalığını ilk kez yakından tanımış oldu. Dönemin Amerikan Başkanı Ronald Reagan olayı 'Tanrı'nın gazabı' olarak tanımladı. Medyanın büyük ilgi gösterdiği skandal günler boyunca gazetelerin ilk sayfalarında yer aldı.
LİDERLER ONU KONUŞTU Eski futbol yıldızı Orenthal James Simpson 21 Haziran 1994'te eşini ve eşinin bir arkadaşını öldürdüğü gerekçesiyle yargılanmaya başlandı. Birçok insan bu skandalın doğruluğuna inanmadı. Dava süreci zamanla siyahlarla beyazlar arasında ırkçı bir mücadeleye dönüştü. 133 gün süren dava, televizyonlardan canlı yayınlandı. Simpson'un polisten kaçış anı tam 95 milyon insanı ekrana kilitledi. Dönemin İngiliz ve Rus liderleri Margaret Teacher ile Boris Yeltsin bile bu skandal hakkında yorumlar yaptı.
EN İYİ FİLMİ DENDİ Aralarında Monaco prensesi Stephanie'nin de bulunduğu birbirinden güzel kadınlarla yaşadığı aşklar ile tanınan Rob Lowe; 1980'li yılların başında Amerika'nın 'Alain Delon'u olarak anılıyordu. 1988 yılında Demokrat Parti'nin bir kongresine katılmak için Atlanta'ya giden Lowe, kaldığı otelde iki küçük kızla birlikte oldu ve kızlar arasında yaşanan lezbiyen ilişkiyi kameraya aldı. Otelden Lowe'un çektiği bandı alarak ayrılan genç kızlar, bu görüntüleri onun aleyhinde kullandı. Basına sızan görüntüler Lowe'un çektiği en iyi film olarak yorumlandı.
İHANETİ KALDIRAMADI Medya imparatoru William Randolph Hearst, 1924 yazında metresi Marion Davies'i aktör Charlie Chaplin'le yatta yakaladı. Sinirden gözü dönen Hearst, elindeki silahla Charlie Chaplin'e ateş etti ancak yanlışlıkla başkasını vurdu. Hearst, mesleki olanaklarını kullanarak bu olayın basına sızmasını engelledi.
GENELEV MÜDAVİMİ ÇIKTI 1995 yılında Charlie Sheen'in Hollywood'un ünlü isimlerine kadın pazarlayan Heidi Fleiss adlı bir kadının başlıca müşterisi olduğu ortaya çıktı. Fleiss'in işlettiği evi 27 kez ziyaret ettiği ve ona 53 bin dolar ödediği açığa çıkan Sheen, "Seksi seviyorum. Param da var. Kimse bana karışamaz" dedi.
MAHKEMEYE GAZETECİ YAĞDI Yeraltı dünyasının önde gelen isimlerinden Johnny Stompanato aktris Lana Turner'ın inişli çıkışlı aşkı bir cinayetle sonuçlandı. Stompanato 1958 yılında ünlü aktrisin yatak odasında ölü bulundu. Vücudunda bıçak izlerine rastlanan Stompanato'yu Turner'ın öldürdüğü sanıldı. Ancak asıl suçlu annesinin dayak yemesini hazmedemeyen Cherly Turner'dı. Gazeteciler davayı yakından takip etti. Mahkeme süreci televizyon ve radyolardan canlı olarak yayınlandı. Dava sonunda Cherly Turner serbest bırakıldı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|