Jeopolitik hamleler
Bizim coğrafyada peşpeşe iki zirve yapıldı. Biri dün Karadeniz kıyısındaki Soçi'de. Öbürü üç gün önce Ukrayna'nın başkenti Kiev'de. İkisi de Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Soçi'deki zirve AB ile Rusya'yı biraraya getirdi. Kiev'deki ise Rusya karşıtlarını. İlkinde Rusya'nın petrol ve doğalgazını silah olarak kullanması tartışıldı. İkincisinde AB'ye Rusya'ya bağımlığı azaltacak alternatif enerji kaynakları ve koridorları önerildi. Özellikle Kiev zirvesi sonrası gelişmeleri yakından izlemek gerekiyor. Çünkü AB orada yapılan öneriyi can simidi görürse, Rusya'nın Batı karşıtı politikalarının daha da sertleşmesi kaçınılmaz olacak. Ve böyle bir gelişmenin serpintileri Ankara'ya da ulaşacak. O nedenle Rusya karşıtları kulübünün toplantısının arka planını deşelemekte yarar görüyoruz. Sovyetler Birliği sınırları içinde yer alan 4 ülke yeniden Rusya hegemonyası altına girmemek için 1997'de güçbirliği kararı aldılar. Ülkelerin başharflerinden oluşan bir örgüt kurdular: GUAM. Gürcistan'ın G'si, Ukrayna'nın U'su, Azerbaycan'ın A'sı ve Moldova'nın M'si. Bir ara Özbekistan da gruba girip çıktı. Aslında ağırlığı olmayan bir güçbirliğiydi bu. Ancak ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in 4 Mayıs'ta Litvanya'nın başkenti Vilnius'te yaptığı öneri, ölü örgüt için hayat öpücüğü: Rusya'nın çevresinde tampon bölge ya da karantina kordonu oluşturulmalı. Bu görevi GUAM üstlenecekti. Mesaj alındı ve Kiev'de 4 ülkenin liderleri Viktor Yuşçenko (Ukrayna), Mihail Saakaşvili (Gürcistan), Vladimir Voronin (Moldova) ve İlham Aliyev (Azerbaycan) GUAM'ı Avrupa ile Asya'nın jeopolitik sahnesinde önemli aktör yapmayı amaçlayan anlaşma yı imzaladılar. Bu tarihi randevuya tanıklık edenlerin alkışlarıyla. Kimler mi? Polonya, Romanya, Bulgaristan, Litvanya. Rusya'ya hiç de iyi duygular beslemeyen 4 eski Doğu ülkesi. Hatta Romanya yakında kulübe tam üye olmayı ciddi ciddi düşünüyor.
Satranç tahtası karışacak Peki Hazar'dan Baltık'a kadar Rusya'yı çeviren bu örgütün amaçları ne olacak? Öncelikle "NATO için bir köprü oluşturmak." Bu bile Kremlin'i zıplatmaya yeterli. Zira dün açıklanan kamuoyu araştırması sonuçlarına göre, Rus halkının çoğunluğu NATO'yu hem tehdit olarak görüyor, hem de düşman! İkincisi, AB'nin alternatif enerji köprüsü olmak. Azeri petrolünü iki yoldan Avrupa'ya ulaştırmak. 1-Ukrayna'dan Polonya'ya uzanan Odessa-Brody boru hattı. 2-Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı. GUAM'ın dört kurucusundan sadece Azerbaycan bugüne kadar açıkça Rusya'nın karşısında yer almaktan kaçınıyor, "nötr" çizgi izliyordu. Diplomasi çevrelerindeki son derece yaygın görüşe göre, Aliyev'in kulüpteki genel havadan etkilenmemesi imkansız, yani o da artık Moskova'ya sırtını dönecek. Tabii Rusya'nın bu gelişmeyi kollarını kavuşturarak izleyeceğini hiç kimse düşünmüyor. Kremlin'in Moldova'nın Transnitri, Gürcistan'ın Güney Osetya ve Abhazya bölgelerindeki ayrılıkçı hareketleri artık iyice kanatları altına alacağı kesin. Azerbaycan'ı ise Ermeni işgali altındaki Dağlık Karabağ üstünden sıkıştıracak. Kısacası Kafkaslar'ı sıcak günler, Türkiye'yi de kritik tercihler bekliyor. Bir tarafta GUAM üstünden NATO, AB, ABD var. Öbür tarafta ise her alanda son derece sıcak ilişkilerimiz olan Rusya. Bu tercihlerde denge kaçarsa, Batı'dan dondurucu rüzgarlar esebilir. Ya da Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattına pompalanacak petrol özellikle kış aylarında doğalgaz misillemesi olarak dönebilir...
|