| |
|
|
Hep aynı isimler mi?
Danıştay'a yapılan saldırının arkasından olayların çorap söküğü gibi ortaya çıkması biraz şaşırtıcı. Şimdiye kadar bu hiç olmadı. Her şey sis perdesi arkasında kaldı. Bu kez ise hızla çözüme gidiliyor. Ne var ki, bu gibi olaylarda her şey görünenden ibaret olmayabileceği gibi, görünenden çok farklı da olabilir. Yine de "Albay" lakaplı Muzaffer Tekin'e ve bağlantılarına bakınca Türkiye'de hala bazı grupların kendilerince "derin devletçilik" oynadıklarını görebiliyoruz. İşin içinde bazı üst rütbeli emekli ordu mensuplarının da adı geçiyor. Bunların başında gelen isim emekli Tuğgeneral Veli Küçük. Susurluk döneminde sıklıkla benim yazılarıma konu olan ama bir türlü üzerine gidilmeyen Veli Küçük. Küçük'ün, Çilller döneminde çok popüler olan bir başka Paşa'nın ve Muzaffer Tekin'in başını çektiği bir grubun "Ulusal Güvenlik Teşkilatı Derneği" adında bir dernek kurmayı planladıkları söyleniyor. Bunlar doğru olabilir, tevatür olabilir. Ancak bir gerçek var ki, kendilerine yasalar üstü ve yasalar dışı güç vehmetmeye başlayanlar, kim ve nerede olurlarsa olsunlar bunlara "yasaların üstünlüğünü" hatırlatmak gerek. Yoksa durdukları yerde kök salıyorlar.
|