kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fatih Altayli @ SABAH
 
Burada işler böyle
Bülent Bey
Hep aynı isimler mi?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bülent Bey

Bülent Ecevit, her nedense çok sevdiğim politikacılardan biridir.
Bütün eksiklerine rağmen "katıksız" doğruluğu, siyasette görmeye alışmadığımız "nezaketi" ile benim için hep ayrı bir yeri olmuştur.
Geçen hafta perşembe akşamı gece yarısına doğru Aslı Aydıntaşbaş arayıp, "Bülent Ecevit'e felç gelmiş. GATA'ya kaldırdılar" deyince kendimi çok kötü hissettim.
Bir anda aklıma Bülent Bey'i ilk gördüğüm an geldi. 1970'lerin ortasında İstiklal Caddesi'nden Taksim'e çıkan bir miting otobüsünün önünde onu bekleyenlere samimi bir şekilde el sallayan mavi gömlekli, karayağız bir adam.
Türk siyasetinin o günlerdeki Karaoğlan'ıydı ve "Babama ne kadar benziyor" diye düşünmüştüm o an.
Aslı'ya sordum, "beyin kanaması geçirmiş." "Galiba" dedi. Bir an içim sıkıldı. Yaklaşık 2 ay öncesine döndüm. İki ay önce, sabaha karşı benzer bir telefon almıştım.
Anneannem, gece yarısı beyin kanaması geçirmiş ve hastahaneye kaldırılmıştı.
Hemen ardından doktoruyla konuştum.
"Ne yapalım" diye sordu.
"Siz doktorsunuz ben size sorayım" dedim.
İki seçenek vardı. Ya hemen ameliyat edilecekti, ya da edilmeyecekti.
"Ameliyat edilmezse ne olur, edilirse ne olur?" diye sordum. Ameliyat edilmezse, bir kaç saat veya bir kaç gün içinde bizlere veda edecekti. Ameliyat edilirse düşük de olsa bir yaşama şansı vardı. Tabii ki, "ameliyat" dedim.
Ameliyat edildi. Ameliyat çok başarılıydı. Yoğun bakımda "uykuya yatırıldı".
Doktoruna bir kez daha sordum. "Şimdi ne olacak" diye. "Bir kaç gün uyutacağız. Toparlansın diye. Sonra kendi haline bırakacağız. Vücut dayanırsa beyin toparlar. Ama bu yaşta fazla umutlu olmamak lazım" dedi. Anneannem bir daha hiç uyanmadı. Kırk gün boyunca melekler gibi uyudu. Sonra da melek oldu.
Bülent Ecevit anneannemden 10 yaş daha genç. Umarım o dayanır...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir cümle   / 23-05-2006
 Bu adam neci?   / 19-05-2006
 Kameralar bozukmuş!   / 18-05-2006
 Andıç tartışması   / 17-05-2006
 Büyüdükçe gönlün alçalmazsa!   / 16-05-2006
 Spor otomobiller   / 14-05-2006
 Sabıkalı diye vurmak mı lazım!   / 13-05-2006
 Çankaya seçimi yaklaşırken senaryolar   / 12-05-2006
 Anlaşma doğru   / 11-05-2006
 Cesaret   / 10-05-2006
ALİ KIRCA
Kuşlara dair-5
Son bir hafta içinde yaşananlar ne anlama...
YILMAZ ÖZDİL
Lorenzo...
Bizim Lorenzo'yu çok takdir ettim...
ERGUN BABAHAN
Veli Küçük, dünya büyük
Türkiye Susurluk Olayı'nı...
MEHMET BARLAS
Siyaseti yine "ideolojik yol ayrılığı" mı çarptı?
Yahya...
BALÇİÇEK PAMİR
Dayak yemeye meraklıysanız, bari evde yiyin
İtiraf edin.
UMUR TALU
Bu da tehdit!
Dün, başta Sabah, çok gazetede...
FATİH ALTAYLI
Burada işler böyle
AKP Hatay milletvekili Fuat...
ERDAL ŞAFAK
Tehlikeli oyun
Bir savaş oyunu bu....
'Siyasiye değil adi suçluya işkence'
Af Örgütü, insan hakları raporunda Türkiye'yi işkence nedeniyle topa...
İranlı Azeriler'in karikatür öfkesi
Hz. Muhammed karikatürü krizinde binlerce kişinin gösteri yaptığı...
Koç'a aile engeli
Koç'a aile engeli
Fenerbahçe camiasının başkan olarak görmek istediği isimlerin başında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu