|
|
|
|
|
|
Marjinalliklere karşı bence tedbir alınmalı
1975 yılından bu yana 22 tane Eurovision Yarışması sunan Bülend Özveren, bu senenin birincisi Lordi grubunun merak uyandırarak oy topladığını iddia ediyor. Kıdemli sunucu, "Aşırı kıyafet ve makyaja karşı çözüm bulunmalı" diyor.
Yıllardır aynı tanıdık ses bize Eurovision Şarkı Yarışması'nda yaşananları anlattı, şarkılarla ilgili yorum yaptı... Durum öyle bir hal aldı ki; artık o olmadan Eurovision, Eurovision olmadan da Bülend Özveren'i düşünmek mümkün değildi. Dile kolay, Türkiye'nin 1975'den beri katıldığı Eurovision'ların 22'sini Özveren sundu. Deyim yerindeyse; Eurovision'a onun kadar emeği geçen yok. Bülend Özveren'le bu işin sırrını öğrenmek üzere Atina'dan dönüşünde buluştuk ve onunla Eurovision'da yaşadıklarını konuştuk.
'MERAK UYANDIRDILAR'
* Eurovision tarihinde ilk kez bu derece marjinal bir grup birincilik alıyor. Sizce bunun anlamı ne? Avrupa Yayın Birliği'nin konuyu bir parça gözden geçirmesi gerekiyor. Korku filmi gibi kıyafetlerle sahneye çıkmanın getireceği lezzeti ben yakalayamıyorum. Aşırı giyimlere, aşırı makyajlara karşı bir tedbir alınmalı diye düşünüyorum. Ben ilk defa Lordi grubunu gördüğüm zaman 'bunlar ne?' dedim. Bu adamları ben görmedim, odalarına çıkıyorlardı, provalarına gelip, yapıp gidiyorlardı. Bu bir hava yarattı, merak uyandırdı. Ve bu meraktan oy topladılar.
'BBC'DEN DAHA ESKİYİM'
* Ne zamandır sunuyorsunuz, Eurovision'u? 75'den beri Türkiye yarışmaya katılıyor. Ben 22 kere sundum. Araya giren çıkan arkadaşlar oldu. Ben bir ara TRT'den ayrıldım, o dönemde sunmadım. Beni Sertab'ın yarışacağı 2003 senesinde geri çağırdılar o zamandan beri kesintisiz sunuyorum. Seneye ne olur bilmiyorum ama on günlüğüne Helsinki'ye gitmem, sıkılıyorum. Giderim ama ben yayını yapar gelirim. 22 kez sundum seneye Avrupa Yayın Birliği'nin bana berat falan vermesi gerekiyor. BBC'nin sunucusu benden sonra geliyor o da uzun yıllardır sunuyor Eurovision'u.
* Yarışma zamanı geldiğinde TRT yöneticileri herhalde hiçbir zaman 'kim sunacak' diye düşünmüyor. Nasılsa siz varsınız... Aslında ben dedim ki; 'benim bunu gençlere devretmem lazım. Benim yanıma genç bay bayan verin ben ona öğreteyim, beraber sunalım programı sonra ben çekileyim.' Kimseyi vermiyorlar şu anda. Vermedikleri için de 'gider misin?' diyorlar, bende boş olduğum için gidiyorum. Televizyoncuyum ben, Eurovision'da benim yarı çocuğum sayılır, sevdiğim arkadaşlarım gidiyor, dolayısıyla onlarla birlikte olmak keyifli.
'ERMENİSTAN'A OY VERİRDİM'
* Ne kadar daha sunarsınız Eurovision'u? Bilmiyorum. Ama radyoculuğu çok uzun süre daha yapmak isterim. 65 yaşındayım, sağlığım el verdiği sürece bana da görev verirlerse sunmak isterim Eurovision'u. Niye olmasın?
* Eurovision siyasi bir yarışma mı? Benim adım Bülent Özveren; Müslüman ve Türk'üm. Cumartesi akşamı Atina'da değil de İstanbul'da evimde oturuyor olsaydım, Ermenistan'a oy atardım. Çünkü şarkıda zurnalar çalmaya başladı ben yerimde duramadım. Benim ruhuma hitap etti. Ben Fransız kültürüyle büyüdüm ama o saçma sapan parçalarına oy atmam. İstanbul'da yaşayan ciddi sayıda Musevi vatandaş var neden oy çıkmadı İsrail'e? Benim Musevi Türk vatandaşlarımın ceplerinde birkaç SMS'lik paraları mı yok. Hayır. Beğenmediler parçayı. Çünkü kötü parçaydı!
'GAY'LER HIZLA ÇOĞALIYOR'
* Eurovision'u genelde gayler mi izliyor? İzleyeni bilemem ama 'Eurovision'da çok fazla gay var' lafı doğru. Atina'da sağına dön gay, soluna dön gay doluydu. Hem sanatçılar yönünden, hem gazeteciler yönünden, hem televizyoncular yönünden çok fazla gay vardı. Gay'in çok fazla olduğu bir gerçek. Son iki üç yıldır çoğalmaya başladı bu durum.
SONAT BAHAR - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|