Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, kendilerine bağlı olmayan faktörleri değerlendirdiklerini (petrol ve doğal gaz fiyatları), fakat şu anda elektriğe zam yapmayı düşünmediklerini bildirdi.
Güler, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES) Ankara Sheraton Oteli'nde düzenlediği geleneksel yemekli toplantısında enerji sektöründeki son gelişmeler ve hedefler konusunda bir konuşma yaptı.
Hükümete geldikleri günden itibaren yerli ve yenilebilir kaynakları harekete geçirerek enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya
çalıştıklarını, uluslararası anlaşmaları tekrar masaya yatırdıklarını, enerjide çeşitlilik yaratmaya çalıştıklarını anlatan Güler, şu anda su potansiyelinin yüzde 35'inin kullanıldığını, cumhuriyetin 100. yılında ''suyu'' son damlasına kadar kullanmayı hedeflediklerini bildirdi.
Oluşturdukları ortak enerji yönetimi sayesinde enerjide verimliliği yakaladıklarını kaydeden Güler, şu anda Avrupa'da eski demirperde ülkeleri hariç en ucuz doğal gazı kullanan ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söyledi.
Doğal gazda değişik bir politika uygulandığını, petrol fiyatları arttığı halde doğal gaz fiyatlarında değişiklik olmadığını ifade eden Güler, ''BOTAŞ, doğal gazı şu anda neredeyse karsız satıyor'' dedi.
Yakın bir gelecekte petrolün 100 yıldır süren saltanatının sona ereceğini ve yerini doğal gazın alacağını anlatan Güler, bu çerçevede önümüzdeki dönemde doğal gazdaki fiyat artışının petrolden çok daha fazla olacağını kaydetti.
Türkiye'nin doğal gazı üreten ve doğal gazı satın alan ülkelerin tam ortasında yer aldığına işaret eden Güler, şunları söyledi:
''Dünya enerjide çok hızlı dönüyor. Türkiye'nin doğusu, dünya enerjisinin yaklaşık yüzde 70'ini üretiyor, batısı ise tüketiyor. Avrupa doğal gaz kaynak çeşitliliğini 3'ten 4'e çıkartmak istiyor. Burada büyük bir avantaja sahibiz. Türkiye bir enerji köprüsü iken, şimdi bir enerji terminali oluyor. Bu çerçevede bölgesel işbirliği ve entegrasyon çalışmalarımız var, büyük projelerimiz var. Ceyhan Enerji Merkezi Projesi bize büyük avantaj sağlayacak.''
Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı projesine de değinen Güler, boğazlardan geçen petrolün son 3 yılda yüzde 50 arttığını, bu proje ile boğazların petrol yükünden kurtarılacağını ifade etti. ''NÜKLEER BİR TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK''
Nükleer enerji, özellikle de atık yönetimi konusunda toplumda bir bilgi eksikliği olduğunu kaydeden Güler, bunun giderilmesi için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ile birlikte harekete geçtiklerini söyledi.
Güler, atık yönetimine çok iyi hazırlandıklarını, ayrıca bugün nükleer santral yapımına başlanması halinde bile nükleer atık konusunun 2030 yılında söz konusu olacağını kaydetti. Su ve rüzgar dahil bütün yerli ve yenilenebilir kaynaklar kullanılsa dahi, Türkiye'de 2020-2030 yıllarında enerji açığı oluşacağını ifade eden Güler, ''Nükleer bir tercih değil, kaynak çeşitliliği için bir zorunluluktur'' diye konuştu.
ELEKTRİĞE ZAM YOK
Başarılı enerji yönetimleri sayesinde 3,5 senedir elektrik fiyatlarını artırmadıkları gibi yüzde 6,5 düşürdüklerini vurgulayan Güler, kamuoyunda ''Türkiye'de kullanılan elektrik pahalı'' şeklinde yanlış bir yargının var olduğunu ifade etti.
Bakan Güler, oysa konutlarda kullanılan elektrikte Türkiye'nin en ucuz ülkelerden biri olduğuna ieşaret ederek, sanayide kullanılan elektriğin ise biraz pahalı olduğunu söyledi. Güler, elektrik fiyatlarının 3,5 yıldır artmamasının enflasyona bile olumlu yansıdığını vurguladı.
Yapılan mücadele sonucunda elektrikte kayıp-kaçak oranının da yüzde 25'ten yüzde 17,5'e indirildiğini belirten Güler, yüzde 17,5'lik oranının yaklaşık yüzde 7'sinin teknik kayıp olduğunu söyledi.
Doğal gaz ve petrol fiyatları gibi elektrikte kendilerine bağlı olmayan faktörleri değerlendirdiklerini de vurgulayan Güler, ''Bize bağlı olmayan faktörleri değerlendiriyoruz, ama şu anda elektriğe zam yapmayı düşünmüyoruz'' diye konuştu.
İNTES BAŞKANI KOÇOĞLU
İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu da özellikle yap-işlet projelerinde önlerinin açılmasını istedi. Çimento sektöründe ciddi bir kavganın olduğunu, çimento ve demir fiyatlarının da inanılmaz fiyatlara yükseldiğini anlatan Koçoğlu, özellikle çimentoda devletin bir ''balans ayarı'' yapması gerektiğini bildirdi.