| |
|
|
Bu adam neci?
Katilin kimliği belli. Ancak "kimci" olduğu net değil. Önceki günden beri bu konuda ciddi bir "dezenformasyon" süreci var. Her siyasi grup, Alparslan Arslan'ın "karşıt fikirden" olduğunu söylüyor. İslamcılara göre "Ülkücü-ulusalcı", Ülkücülere göre "Hizbullahçı", solculara göre "Türk İslam sentezcisi", Ulusalcılara göre "Dinci". Hükümet içinden isimler ise "Ülkücü ama sonradan BBP'ye yaklaşmış. Hizbullah'la falan alakası yok. Şu anda bir siyasete değil, mafyalaşmış siyasete mensup. Arkasından çok ilginç şeyler çıkabilir" diyorlar. Yine hükümete yakın kaynaklar "Akın Birdal cinayetini işleyenlerle bağlantılı olma ihtimali yüksek" değerlendirmesini yapıyorlar. Can Dündar dün köşesinde bir generale atfen Arslan'ın liseyi bitirdikten sonra Hizbullah tarafından İran'ın Kum kentine gönderildiğini ve bunun da Bingöl Emniyeti'nin kayıtlarında yer aldığını yazdı. Ancak üniversite arkadaşları, Alparslan Arslan'ın eğitim döneminde böyle bir aranın olmadığını söylüyorlar. Bingöl Emniyeti ise Arslan ile ilgili bu yönde bir bilginin varlığını kabullenmiyorlar. Bilinebilen tek gerçek Alparslan Arslan'ın üniversite döneminde sıkı bir ülkücü olduğu. Kürt kökenli olmasına rağmen ülkücü olması nedeniyle PKK ile başının derde girdiği. Saldırgan ve kavgacı bir kişiliğe sahip olduğu ve elinde satırla karşıt gruplara dalmaktan kaçınmadığı söyleniyor. Satırlı saldırıları nedeniyle rektörlüğe şikayet edildiği de biliniyor. Üniversite sonrası çok net değil. Son dönem bağlantıları, ilişkileri çözülmeye çalışılıyor. Çeteleşmiş bir gruba dahil olduğu kesin. Şurası net ki, teröre ve şiddete meyilli bu gibileri, sonunda birilerinin eline geçiyor ve kullanılıyor. Ağca gibi, Kartal Demirağ gibi. Yeter ki, birileri ülkeyi üzerinde oyun oynamaya uygun hale getirmesin...
|