|
|
|
|
|
|
Restoranlara nakit para veriyorlar
* Bugünlerde büyük firmaların restoranları tekellerine aldıkları ve küçük firmaların bu pazarlara giremedikleri yolunda iddialar çoğaldı. Bir- takım firmaların kayıt dışına kaydıkları da açıkça gazete sayfalarına yansımaya başladı. Kayıt dışılık sektörün sağlıklı gelişmesine zarar veriyor. Restoranları tekellerine almak dendiğinde, herhalde restoranlara birtakım yatırımlar yapılıyor.
* Evet, nakit para veriyorlar.
* O lokantanın bir yıl sonra ayakta kalıp kalmayacağı bile belli değil. Peki, ne yapılabilir?
* Aslında tekel diyemeyiz. Ortada iki, üç büyük kurumun ağırlığını koyduğu bir piyasa var. Ancak bunun değişmesi lazım. Ne var ki tüketici de merdiven altı denen süfli üretimle küçük ama kaliteli üretimi ayrıt edemiyor. Bazen küçük ve butik üretim zannederek merdiven altı ürünler alıp şaraptan tiksiniyor. Hak edeni bulup yakalayamıyor. Dolayısıyla tüketici şarap gibi güvenlik isteyen bir üründe büyük firmanın piyasada çok bol bulunan marka bazındaki ürünlerine yöneliyor. Bu refleksi de doğal karşılamak gerek. Kavaklıdere ve Doluca'nın yüzde 80'ine egemen olduğu bir şarap piyasasını hiçbir akıllı Türk vatandaşının istememesi lazım. Bunu dengeleyecek olan nedir? Arkadan gelen Pamukkale, Sevilen, Turasan gibi orta ölçekli firmaların yükselmesi. Örneğin Pamukkale, bölgesinde ilk defa Shiraz üzümünü diktirdi, bunu başarıyla işledi. Çalkarası denilen yumuşak şarap veren üzümümüzü tertemiz bir kaliteli sofra şarabına dönüştürdü. Bunlar böyle orta çaplı bir firmanın artıları. Her firma fark yarattığı bu gibi alanlarda ilerlemeli. Ama hepsi bütün şarapları yapmaya kalkıyor ve sürekli birbirlerini boğmaya çalışıyorlar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|