|
|
|
|
|
Geleneksel şeflerimiz artık teknolojiye alıştı
|
|
* Modern mutfak cihazlarının aşçılara yol gösteren el kitapları Batı mutfaklarına göre hazırlanmış oluyor. Bizim aşçılarımız Türk yemeklerinin bu cihazlarla pişirilemeyeceğini öne sürüp uzun süre bunların mutfaklarına girmesini engellediler.
* Geleneksel şeflerimiz, önce bu teknolojinin bizim mutfağımıza uygun olmadığını düşündüler. Ancak çok kısa sürede ayak uydurdular, sonuçlar da öyle olmadığını gösterdi. Örneğin doğru cihazlar kullanırsanız daha iyi zeytinyağlılar yapılabildiğini görürsünüz. Aşçılık sektörü bu değişimi yaşıyor. Kepçe ve kazan döneminin hızla kalktığını söyleyebilirim.
* Fırınların yanında bir başka dolap gördük, hızlı soğutucu bir dolap.
* Bu cihazlarla ister pişirir pişirmez yemeğinizi şoklayarak çok hızlı dondurabilir, sekiz ay kadar bekletebilirsiniz, isterseniz sadece hızlı soğutarak beş altı gün sonra servis edilmek üzere saklayabilirsiniz.
* Lezzetinde herhangi bir kayıp olmuyor, tazeliğini muhafaza ediyor.
* Mikroplar yaklaşık doksan dakikada bir, geometrik olarak çoğalır. Siz onlara çoğalma fırsatını vermeden, hareket edemeyecekleri bir soğukluğa, üç dört derecelere indirerek hemen buzdolabına alıyorsunuz.
* Bu marifetli fırınlar ızgara da yapıyor, değil mi? Ev fırınları o sıcaklığa çıkmıyor; 300 derecenin üzerine çıkması lazım.
* Ev tipi fırınların bir sakıncası daha var. Hafta sonu balık pişirmek istediğim zaman fırının kapağını açtığımda, yeniden kendini toparlaması, istenen sıcaklık derecesine ulaşması çok uzun süre alıyor. 250 veya 220 derecelik fırın hemen 140-150 dereceye düşüyor; balık da o sırada kendini bırakıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|