|
|
Şarlo pek sıkışmıştı
Sessiz sinemanın son yılları... Charles Chaplin büyük üne kavuşmuş. Sadece Amerika'da değil, bütün dünyada tanınıyor. Özellikle Fransa'da Şarlo'ya (Charlot) neredeyse herkes tapıyor. Bir yaz tatilini Akdeniz'de geçirmek istiyor Chaplin. Yakın arkadaşı Douglas Fairbanks'le Avrupa'ya geçip bir tekne kiralıyorlar. Doğru Güney Fransa kıyıları. Tekne bir balıkçı köyünün açığında demir atıyor. Chaplin ile Fairbanks sandalla karaya çıkıp alışveriş edecekler. Atlıyorlar sandala, kıyıya doğru kürek çekiyorlar. Karaya yaklaşırken köyden bir çığlık kopuyor: "Şarlo! Şarlo değil mi bu? Şarlo geliyor!" Köyde kim varsa kıyıya koşuyor hemen. "Evet! Şarlo! Şarlo geldi!" Chaplin alkışlar arasında karaya çıkıyor. Birdenbire omuzlarda buluyor kendini. Sanki Eski Yunan'da bulutlar aralanmış, Olympos Dağı görünmüş, tanrılar tanrısı Zeus inmiş yeryüzüne. Köylüler tempo tutarak bağırıyor: "Şaaar-lo!.. Şaaar-lo!.." Chaplin bu ilgiden hoşnut, ama bağırsaklarında bir sancı duyuyor ansızın. Hemen tuvalete gitmesi gerek! Acil bir ihtiyaç molası verilmezse perişan olacak. "Tuvalet! Tuvalet nerede?" diye bağırıyor. Köylüler önce anlamıyor ne dediğini. Susuyorlar. Şarlo bağırıyor: "Tuvalet nerede?" Herkes başlıyor kahkahalarla gülmeye. Öyle ya, Şarlo komiklik ediyor! "Tuvalete! Tuvalete!" diye inliyor Şarlo. Köylülerden biri, "Götürelim," diyor, "bakalım ne yapacak?" Yine alkışlar arasında tuvalete götürülüyor Şarlo. Omuzlardan indiriliyor. Ünlü sanatçı kendini içeri zor atıyor. Köylüler kapıda merakla bekliyor. Acaba kendilerini nasıl güldürecek Şarlo? Bir dakika... İki dakika... Derken içeriden alışılmadık (ya da bildik) birtakım sesler geliyor. Demek komiklik etmeyecek Şarlo. Herhangi bir insanın yaptığını yapıyor. Tıpkı kendileri gibi. Köylüler hayal kırıklığı içinde dağılıyor. Herkes işinin başına dönüyor. Chaplin beş dakika sonra tuvaletten çıkıyor. Kapıda kimse yok. Douglas Fairbanks'in alışveriş ettiği dükkana yöneliyor. O arada iki kişinin konuştuğunu duyuyor arkasında: "Kim bu adam?" "O mu? Bırak Allahını seversen, Şarlo işte!"
|