|
|
Sophia Loren, Birand için ne dedi?
Geçen hafta bu sütunlarda Hıncal Uluç ve ben, Catherine Deneuve ile Gerard Depardieu ziyareti sırasındaki medya röportajları için benzer şeyler yazdık. Ve onlarla konuşan genç gazetecilerin sorularını yetersiz ya da "yerel" olmakla suçladık. Ama bu konuda son bir şey eklemek istiyorum. Bu sadece "genç" veya tecrübesiz olmakla ilişkili bir şey değil. Konuyu bilmek, konuşulacak kişileri tanımak ve onları konuşturma sanatı söz konusu. Öyle olmasaydı, önceki festivalin yine oldukça kaçak güreşen ünlü konuğu Sophia Loren, kendisiyle galiba tek TV söyleşisini yapan deneyimli Mehmet Ali Birand için öyle der miydi? Ne mi demiş? Bir festival yetkilisinin söylediğine göre (adını asla söylemem!), Birand'ın benim de izlediğim ve sanatçıyı konuşturmaktan çok kendisi konuşan söyleşisinden sonra, ünlü yıldız şöyle demiş: "Who is this man please?" (Çevirisi şöyle bir şey olmalı: "Kim bu adam Allah aşkına?"). İşte böyle. Demek ki ün ve deneyim de kimi zaman yaya kalabiliyor. Ben hala, eğer Alain Delon gelseydi de CNN-Türk'ün onun için ayarladığı "serbest konuşmacı" Ferhan Şensoy planlanan söyleşisini yapsaydı ne olurdu, onu merak ediyorum!...
|