İnsanlığın ortak malı Mavi Tur'a elveda!
Yıllar önceydi!... Bodrum denizinin renginin masmavi olduğu günlerdi. Teknede güneşleniyorum! Elimde ki sigarayı denize doğru fırlattım!... Bir Alman yanıma yaklaştı biraz da ukalaca beni azarladı; - Bu deniz siz Türklerin değil. Bu deniz Dünya'nın ortak malıdır!... Kafamı salladım... Almanya'nın da her tarafı deniz... Kiel'de... Hamburg'da denize girsen pislikten o gün hasta olursun!... Benim bu aptalca tepkime, Hans'ta aptalca tepki verince teknede az kalsın Türk-Alman savaşı çıkıyordu. Sahi!..... O masmavi Bodrum denizi bu gün neden kanalizasyonun aktığı, teknelerin sintina bıraktığı bir lağım çukuruna dönüştü. Hadi canım bana yalancı demeyin...
DÜNYA HESAP SORACAK Bodrum limanına girin cami yanında, Denizcilere kahvesi önünde ki lağım her gün akar. Bodrum koyundan çıkın her tekne derhal sintinasını denize boşaltır. Peki biz bu dünyanın 7. harikasının olduğu Bodrum'u ve koylarını yok etmek istiyoruz! Biz hesap sormadık... Çocuklarımız hesap soracak. Dünya hesap soracak! Çok değil 15-20 yıl önceydi... Turist geliyor dedik.... Kaş'tan... Ayvalık'a kadar olan kışı şeridinde ne kadar mandalin, limon bahçeleri varsa hepsini kökünden kestik... Kimi yeri Karavan'a açtık, kimi yeri barakadan motel yaptık. Daha bitmedi!... Hani biraz tepelerden deniz ve mehtabı seyrettiğimiz o yerler var ya.... İşte oralarda ki yüzlerce yılda yetişen zeytin ağaçlarını kökünden kesip o yerlere üst üste basit ve çirkin zevklerin ürünü olan adı yazlık villa olan gece kondular kondurduk. Komik olan da şu! Şimdi o insanlar bahçelerine limon, portakal ağaçlarını yeniden dikiyorlar. Öyle çok pişmanlar ki... Zeytin ağacı dikenler ise diktikleri o ağacın o kara zeytinlerini görmeye ömürleri yetmeyeceği için öylesine yürekten ağlıyorlar ki! Sahi!... Bir komiklik daha... Şimdi o insanlar zeytini, limonu yabancı ülkelerden alıyorlar. Şimdi o insanlar en büyük yatırımın bu olduğunu da gördüler. Efendim! Devletimiz Mavitur şeridindeki bir çok koya inşaat izni verdi. Bodrum'da Mavi Tur ve Mimarlar Odası adı altında birkaç sivil toplum örğütü seslerini duyurmak için çırpınıyor. Bir de benim dostlarım... Sadun Bora üstad Sivil toplum örgütlerinin başında yürüyor. Her yıl köyleri temizleyen Çöpçü Kaptan dediğim Sulhi İrtiş, Asım Demir Kaptan ağlayarak seslerini duyurmak istiyorlar. "Hani nerede bu devlet?" deriz ya, işte o noktadayız. 1984 yılında dünya mirası sayılan bu koyların tamamı SİT alanı ilan edildi. Bu şu demek bir yere çivi çakılamaz, bir yere kazma vurulamaz. Ama nerdeeeee!... Öyleyse dinleyin lütfen! 1- Cennetten bir köşe olan bu koylarda otel yapılacak. Bu da şu demek; her koy artık yok edilecek. (Yanisi de şu; 54 koydan sadece 11 tane koyda Mavi Tur yapılacak.) 2- Mavi tur yapan on binlerce tekne (Sadece Bodrum'da 5 bin tekne) butik otel işletmeciliği yapıyor. Yani her koyda her gece yüzlerce tekne bir otel gibi Dünya turizmine hizmet veriyor. Bu koylar yok olursa on binlerce tekne turizmi yapan insan işsiz kalır. 3- Koylara otel yaparsanız yılda 4 ay turizme hizmet verilir. Oysa tekne turizmi yılda 8 aydır. 4- Bodrum Guletleri 30-35 metredir. Yani Dünyanın her tarafından bu tekneler Türkiye'de yaptırılır. Eğer; Mavi Tur biterse teknecilik de biter. Şu da unutulmasın Tekne turizmi bitince tekneler tersaneye çekilir. Burada 4 ay onarım tamir görür. Bu 4 ay içinde on binlerce tersane işçisi ekmek yer. (Bir darbede onlara olacak!)
SANA TOPRAK VERELİM Efendiler! Kıymayın denizlere, denizcilere! Mavi Tur'un yolundaki o cennet koyları (Kisebük, Gökova, Hisarönü, Göçek koyları) beton yığınına çevirmeyin, o koylar dünyanın ortak malıdır. MESAJ: Mazı köyü doğaldır. Bin yol önce neyse bugün de odur. Bu yaz oralarda gezinirken köylüler bana takıldı. "Buralara inşaat izni verilirdi. Şimdi zenginler buraları bir yerine 10 verip kapatıyorlar. Gel sana da bir parça toprak verelim de bir ev kur emeklilik günlerini geçir." "Hadi canım" dedim, "Buraya inşaat izni vermek insanlık suçudur." Köylü bana gülmüştü... Peki soru şu: Bir yıl önce bu işin haberini alıp o köylerde ki tüm arsayı alanlar kimler?
|