|
|
|
|
|
|
'Şah, bana ilk görüşte aşık olmuştu'
Manolya Onur ve Şah Bereket İstanbul'da tanışıyor. Nazım Bereket, 35 yaşındaki son derece modern ve çekici Manolya'yı karşısında görür görmez aşık oluyor. Hikayenin gerisini Manolya Onur'un ağzından dinliyoruz: "Ben kendisinin Nizam olduğunu bilmiyordum, bir arkadaşım aracılığıyla tanıştım. Sonra Dolmabahçe'ye turistik geziye götürdük. Orada Dolmabahçe'yi gösterip 'Burası benim annemin evi. Annem burada altı yaşına kadar yaşadı' dedi, biz çok güldük. Yıldız Parkı'nda bir köşkte kahve içerken içeri gidip geldi ve 'Amcalarımın resimleri duvarda asılı' dedi. Şah Bereket'in soyağacı Abdülmecid'e dayanıyor. Annesi Düri Şehvar Sultan Haydarabad Nizamı'yla evlenip Hindistan'a gelin gidiyor. Babası ölünce Bereket, Nizam olarak tahta geçiyor. İlk evliliğini Esra Birgen isimli bir Türk ile yapan Bereket'in ikinci eşi ise imam nikahı yaptığı Avustralya'lı bir kadın idi.
PARA İÇİN EVLENMEDİM Birkaç gün süren tanışmanın ardından Nizam Şah yaşadığı Avustralya'ya geri dönüyor. Ama aklı Türkiye'deki Manolya'da kalıyor. Aralarındaki yakınlaşma telefonlarla sürüyor. Onur bu dönemi şöyle anlatıyor: "Altı ay boyunca her gün saatlerce telefonla görüştük. Aramızda bir yakınlaşma doğdu. Birbirimizi daha iyi tanımaya başladık. Sohbetlerimiz sıcaklaşmaya başlayınca altı ayın sonunda beni Avustralya'ya davet etti. Kendisi evinde kaldı, beni bir otelde ağırladı. Sinemaya gittik, kahve içtik, sohbet ettik. Üç ayın sonunda birbirimizi gerçekten sevdiğimizi anlayınca, evlenmeye karar verdik. Kendinizden 20 yaş büyük zengin bir adamla evlenince herkes köprü altında dilendiğinizi sonra da onunla evlendiğinizi düşünüyor. İnsanlara cazip geliyor bunu bir masala çevirmek. Ama ortada bir realite vardı ki ben 35 yaşında ve daha önce evlenip ayrılmış biriydim. İlk eşim de son derece varlıklı bir insandı. Ben mürekkep yalamış, lisan öğrenmiş, görmüş, kendi maddi imkanları olan bir kadındım. Hatta Nizamın nakit para sıkıntısı olduğu zaman ben maddi yardımda bulunuyordum."
Sonat BAHAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|