|
|
|
|
|
|
Esir erin dağ günlüğü
11 Temmuz 2005'te Adıyaman'daki birliğinden memleketi Trabzon'a giderken PKK'lı teröristler tarafından kaçırılan Coşkun Kırandi, 24 gün süren esaretini anlattı: "Militanlardan birinin silahını kapmak için tetikte bekledim. "
Er Kırandi'nin dağdaki 24 günü
Adıyaman'dan memleketi Trabzon'a izne giderken PKK tarafından kaçırılan ve dağlarda kabus dolu 24 gün geçiren er Coşkun Kırandi yaşadıklarını, hissettiklerini anlattı.
"Otobüs Tunceli girişinde durdu, araca binen yüzü kaşkolla örtülü silahlı 2 kişi araçtan inmemizi söyledi. Aşağı indik tek sıra halinde aracın yanına dizildik..." Er Coşkun Kırandi Erzincan-Tunceli yolunda PKK tarafından kaçırılışının başlangıcını bu sözlerler anlatıyor. Adıyaman'dan izin için memleketi Trabzon'a gelirken PKK militanları tarafından 11 Temmuz günü kaçırılan ve 4 Ağustos günü aracılar vasıtasıyla Tunceli'de bir heyete teslim edilen Jandarma Er Çoşkun Kırandi, dağlarda tutulduğu 24 gün boyunca cehennemi yaşadı. Kırandi asker olduğu anlaşıldığında ölümü düşünmeye başlamış: "Bizi araçtan indirip, 'kimliklerinizi çıkarın' dediler. Asker olduğum için kimliğim olmadığını söyledim. 10 kişilik bu gurubun içinde bulunan bayan militan ile göz göze geldim. Sonra o militan yanıma yaklaştı. Boynumdaki askeri künyenin zincirini fark etti. Asker olduğumu anlayınca guruptan ayrılmamı istedi. O sırada durduramadıkları bir TIR'ı arkadan kurşun yağmuruna tuttular. İşin ciddiyetini orda daha iyi anladım..."
SİLAHI KAPMAYI DÜŞÜNDÜ Kaçırıldıktan sonra "öldürülmek" düşüncesinin aklından gitmediğini söyleyen Kırandi, ilk anlarda militanlardan birinin silahını kapmak için sürekli tetikte beklemiş: "Silahım yoktu, pisi pisine öleceğimi düşündüm, onun için militanların birinin silahını kapmak ve çatışmak için müsait anı kollayama başladım. Bu esnada orada benle birlikte çevrilenlerden Tunceli Telekom'da çalışan bir bayan memur sanki aklımdan geçenleri anladı ve bana, 'Sakın yanlış bir hareket yapma' uyarısında bulundu. Sonra PKK militanlarına 'Bırakın çocuğu annesi babası bekliyor yazıktır' dedi. Militanlarsa bu kadına 'Bir şey yapmayacağız sadece birkaç gün misafir edeceğiz' dediler. O anda çatışmadan, pisi pisine öleceğimi düşünmek bana çok dokunuyordu..."
LAVAŞ PİŞİRİYORLARDI Kırandi, kaçırıldıkları ilk gün, gün boyu yürüdüklerini sonra gecenin bir vakti sarp kayalıkların altında bir yerde mola verdiklerini söylüyor. Genellikle geceleri sabaha kadar dağlarda yol aldıklarını, gündüzleri ise sığınaklarda vakit geçirdiklerini belirten Çoşkun Kırandi bu uzun yürüyüşleri "Günde yaklaşık olarak 40-50 kilometreye yakın yol yürüdüğümüzü tahmin ediyordum. Mola anlarında ise ben onlardan yaklaşık 5 metre ötede bir yerde başımda bir nöbetçi ile kalıyordum. İlk 6 gün hiç uyku uyuyamadım. Zaman zaman gruptaki kişilerin değiştiğini fark ediyordum. Yeni kişiler guruba geceleri katılıyordu" diye anlatıyor. Militanlarla aynı yemeği yediğini belirten Kırandi, "Sadece yaptıkları ekmekten yiyorduk. Suyla unu karıştırarak hamur yapıyor ve bir tenekenin üzerinde lavaş şeklinde ekmek pişiriyorlardı. Bir de çay demlediler. Bu şekilde karnımızı doyuruyorduk" diyor.
'SENİ ÖLDÜRMEYECEĞİZ' Bir hafta geçtikten sonra sinirlerinin iyice gerildiğini anlatan Kırandi artık ölümü bekler olmuş: "Kaçırılmamın 8 veya 9. gününde onlara, 'Niyetinizin ne olduğunu bilmiyorum, beni öldüreceksiniz bunu bir an önce yapın. Neden deli gibi beni dağ, taş gezdiriyorsunuz?' dedim. Bana 'Seni öldürmeyeceğiz, merak etme teslim edeceğiz' diye cevap verdiler." Coşkun Kırandi kaçırılmasının 10. gününden sonra militanlarla konuşmaya başlamış: "Bir gece başımda nöbet tutan kişi bana 'Kaç aylık askersin?', 'Laz mısın?' gibi sorular sordu. Ben ona 'Evet Laz'ım' dedim. Sonra ona 'Sen Kürt müsün?' diye sordum, 'Hayır' dedi. 'O zaman burada ne işin var neyin mücadelesini yapıyorsun. Bak biz Laz devleti kurmak için bir çaba sarf ediyor muyuz ? Sonuçta herkes Türk' dedim. O da bana, 'Bizim bir amacımız var onu gerçekleştirmek için buradayız' dedi. PKK militanlarının kendisini kullanarak kendilerince bir şeyleri kanıtlamaya çalıştıklarını söyleyen Kırandi "Onlar 'Biz alırız, istersek öldürürüz, istersek işkence ederiz, istersek de serbest bırakırız' düşüncesiyle Türkiye'ye karşı beni kullanarak gövde gösterisi yaptılar, ses getirmek istediler" diye değerlendiriyor yaşananları. Coşkun Kırandi şimdi Trabzon-Akçaabat'ta bir köfteci dükkanında çalışıyor.
Kenan TAŞKIN / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|