|
|
|
|
|
|
Özok: "Terörle Mücadele Yasa Tasarısı yeniden yazılmalı"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın kamuoyunda oluşan kaygıları giderecek şekilde yeniden yazılması gerektiğini bildirdi.
Özok, yaptığı yazılı açıklamada, devletin kuruluş ideolojisine ve temel niteliklerine yönelik terör eylemlerini bir bütün olarak kapsayan, terörizm ile diğer suçlar, terörist ile terör amacı taşımayan suç işleyen vatandaşlar arasında ''kalın bir çizgi oluşturan'' bir yapıya sahip bulunan bir yasaya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Özok, 3713 sayılı Terörle Mücadele
Yasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı incelediklerini ifade ederek şunları kaydetti:
''Öncelikle terörizmle mücadelede, ulusal yöntem gereksinimini gidermediği görülmektedir. Özgürlük-güvenlik dengesi gibi uluslararası kabul görmüş bir kavramın temel alındığı belirtilirken, ne özgürlük, ne de güvenlik düzenlemelerinde bu denge gözetilmemiştir. Terörizmle mücadele eden güvenlik güçlerinin operasyonel sorunlara ilişkin çözüm beklentileri özgürlüklerin sınırlanacağı kaygısıyla giderilmezken, tasarının terör suçlarının kapsamını ve bu suçların medya yoluyla işlenmesini düzenleyen hükümlerinde ise özgürlükçü yaklaşımdan uzaklaşılmıştır.
Tasarının 5. maddesinin propaganda suçunun basın-yayın organları aracılığıyla işlenmesini düzenleyen hükmü, hangi haberin propaganda sayılabileceğine yönelik bir tanım içermediğinden, basın özgürlüğü açısından keyfi uygulamalara yol açabilecek niteliktedir. 'Propaganda' sözcüğünden ne anlaşıldığının madde metninde açıkça belirtilmesi gerekir.''
''PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI OLANAĞI''
Tasarının, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314. maddesinde tanımı yapılan silahlı örgüt dışındaki terör örgütlerinin silahlı örgüt gibi cezalandırılmasını amaçlayan bir düzenleme yaptığına işaret eden Özok,bu nedenle tasarının 6. maddesinin 1. fıkrasında silahsız terör örgütlerinin de silahlı örgüt gibi cezalandırılmasının düzenlendiğini kaydetti.
Özok, TCK'nın söz konusu 314. maddesinin 3. fıkrasının ise ''suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna'' ilişkin etkin pişmanlık hükümlerinin bu suç içinde de aynen uygulanacağını düzenlediğini ve yasanın suç işlemek için örgüt kurma ve bu suçtan etkin pişmanlığı düzenleyen 220 ve 221. maddelere atıf yaptığını ifade etti. Özok, şu görüşlere yer verdi:
''Bugünkü mevzuat ve Yargıtay uygulamaları, TCK'nın 314. maddesi kapsamındaki silahlı örgütler hakkında yasal şartları oluşturduğu takdirde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması olanağını tanımaktadır. Tasarının 6. maddesinde yapılan yeni düzenleme, silahlı eylemleri olmayan, fakat Yargıtay kararlarıyla terör örgütü kabul edilen örgütlerin yönetici ve mensuplarının da etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması olanağını sağlamaktadır.
TCK'nın 314. maddesinde belirtilen silahlı örgütleri kuranların eylemlerinden dolayı 765 sayılı eski TCK'nın 125 veya 146. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları durumunda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmalarına ise 221. maddenin 4. fıkrasının açık hükmü karşısında yasal olanak bulunmamaktadır.Yorum tartışmalarına açık bulunduğu gözlenen ve zorunlu da olmadığına inandığımız bu düzenlemenin kamuoyunda oluşan kaygıları giderecek şekilde yeniden yazılmasında yarar vardır.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|