|
|
|
|
|
|
Baykal: Köylü ve çiftçi gözden çıkarıldı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, tarım kesimine verilen sözlerin tutulmadığını, köylü ve çiftçinin gözden çıkarıldığını söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından düzenlenen ''Türkiye-AB Entegrasyonunda Tarım'' konulu uluslararası konferansta konuşan Baykal, Türkiye tarımının çok ciddi sorunları bulunduğunu bildirdi.
Baykal, genişleme sürecinde tarımsal niteliği ağır basan ülkelerin ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını, Avrupa'nın ortak tarım politikasına çekilebilmeleri için mali kaynakların seferber edildiğini
belirterek, 17 Aralık 2004'te kararlaştırılan müzakere ve bütünleşme süreci içinde Türkiye'ye AB'nin temel bazı olanaklarının süresiz olarak tanınmayacağının kabul ettirildiğini anlattı.
Türkiye'ye süresiz olarak serbest dolaşım hakkının tanınmayacağının ifade edildiğini söyleyen Baykal, ''Bunun ötesinde AB'ye üye olurken ve olduktan sonra Türkiye'ye AB'nin ortak tarım politikasının destekleme fonlarının sürekli olarak verilmeyeceği, gene17 Aralık 2004'te kabul ettirilmiştir. Yani mali fonlar, tarımsal fonlar Türkiye için söz konusu olmayacaktır'' diye konuştu.
AB'ye üye olurken Türkiye'nin durumunun diğer ülkelerle aynı olmadığını vurgulayan Baykal, ''Bize, 'kendi işini kendin çöz, senin verimliliğin yok' diyorlar. AB ülkeleri şu anda artan üretimi sabit tutmak ya da düşürmek için sosyal desteklerde ortak bir tarım politikası götürüyorlar'' dedi.
''FONLARIN VERİLMESİNİ TALEP ETMEK DURUMUNDAYIZ''
Böyle bir toplantının yapılmasını cesurca bulduğunu, bunun Türkiye adına bir meydan okuma olması gerektiğini belirten Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Biz, eğer bu toplantıda AB yetkililerine 'Bizim tarımımız iyi, üretimimiz gayet güzel, sosyal sorunumuz yok, bu işleri çözüyoruz, merak etmeyin' dersek, bindiğimiz dalı keseriz. Bu çok temel bir yanlış olur. Türkiye tarımının gerçek sorunlarını ayrıntılı bir şekilde anlatmak ve bize vermeyi uygun görmedikleri fonların verilmesini talep etmek durumundayız.''
Baykal, tarımda önemli bir atıl istihdam bulunduğunu kaydederek, ülkenin işlenebilir alanlarının 3'te 1'inin kamusal yatırım eksikliği,iç ticaret hadlerinin tarım aleyhine gelişmiş olması ve göç gibi nedenlerle üretim dışına çıktığını, kaderine terk edildiğini söyledi.
Son 3 yılda tarımsal ürün ihracatının 19 milyar 970 milyon dolar, ithalatının ise 17 milyar 720 milyon dolar olduğunu, Türkiye gibi tarımsal potansiyeli yüksek bir ülke için bunun yeterli sayılamayacağını ifade eden Baykal, son dönemde tarımsal ithalatın çok tehlikeli bir şekilde artış gösterdiğini, yüzde 58 oranında artış bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin tarımda IMF ile imzalanan stand-by anlaşması çerçevesinde hareket ettiğini ve Dünya Bankası'nın tarım reformu projesini uyguladığını bildiren Baykal, şunları kaydetti:
''Ne IMF'nin önerileri, ne Dünya Bankası'nın proje adı altında bizden talep ettikleri Türkiye'de tarımı bir karış ileri götürmemiş, tam aksine tarımın tüm alanlarda ve sosyal alanda ciddi bir çöküş yaşamasına neden olmuştur. Köylü ve çiftçimiz her geçen yıl daha da yoksullaşmıştır.
Devletin resmi rakamlarına göre aç köylü sayısı 600 binlere, yoksul köylü sayısı da 10 milyonun üzerine çıkmıştır. 2004'e göre 2006'da 1 milyon 207 bin tarımda çalışan sayısı azalmıştır. Yani tarım artık karın doyurmuyor, insanlar tarımsal alandan kaçıyor. Bu durum, uygulanan politikaların doğal bir sonucu. Çünkü çiftçi ne üretse zarar ediyor.''
Buğday üretimindeki düşüş ve pamuktaki maliyet artışına dikkat çeken Baykal, ''Mısır üretimi artıyor ancak bu artış, diğer alanlardaki çöküş dolayısıyla 'Acaba mısırdan yüzümüz güler mi?' diye gerçekleşen bir artıştır. Siz şimdi önümüzdeki yıl mısır üretimindeki rakamlara bakın'' dedi.
TARIMSAL ÜRÜN FİYATLARINDAKİ DÜŞÜŞ
Deniz Baykal, Ege tütünü ve yaş çayda enflasyon oranında bir artış söz konusu olduğunu, diğer bütün tarım ürünlerinde ise fiyat düşüşü bulunduğunu belirterek, ''Türk köylüsü de ülkenin kriz içinde bulunduğu yıllara göre bugün satın alma gücünü yüzde 40 yitirmiş, büyük ölçüde yoksullaşmıştır'' dedi.
Ekmekteki alım gücünün fazla azalmamasının tamamen buğday fiyatlarının sürekli düşürülmesinden kaynaklandığını, uygulanan yanlış politikalar sonucu özellikle yağlı tohum ve pamuk üretiminde artış sağlanamadığını, ülkenin dışa bağlı duruma geldiğini belirten Baykal, Ziraat Bankası kredisi faizlerinin yüzde 8-15 arasına düşürüldüğünün doğru olmadığını, bu kredi faizinin özel krediler için uygulandığını, faiz oranının yüzde kaç olduğu değil, enflasyon oranının üzerinde bulunup bulunmamasının önemli olduğunu söyledi.
Şeker pancarı üreticisinin perişan halde olduğunu, kaldırılacağı vaat edilen kotaların kaldırılmadığını ve ağır bir biçimde uygulandığını anlatan Baykal, şeker sanayi kapasite kullanımının yüzde 40'a düştüğünü, ülkeye kaçak şeker girişinin önlenemediğini, nişasta bazlı şeker üreten işletmelerin yasadışı üretim artışına gittiğini, kimyasal tatlandırıcıların şeker üretimine rakip olduğunu anlattı.
Baykal, ''Tarım kesimine verilen sözler tutulmamıştır. Bütçe rakamlarına baktığımız zaman köylümüz ve çiftçimiz gözden çıkarılmıştır. 2006 bütçesi 3 katrilyon kadar bir tarımsal destek öngörmekte. Bu kadar kısıtlı bütçeyle tarımın desteklenmesi mümkün değildir'' diye konuştu.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|