|
|
|
|
|
|
Kızılay'ı hiç unutmadı!
Erdoğan'ın "Anacığım" diyerek öptüğü Kamuran Teyze, kendisini büyüten Kızılay'a 330 bin Euro bağışladı.
Biriktirdiği her kuruşu Kızılay'a bağışladı...
Kızılay'ın Bakırköy şubesinin açılışında Başbakan Erdoğan'ın "Anacığım" diyerek sarıldığı Kamuran Özdeniz, kendisini yetiştiren Kızılay'a 330 bin Euro bağışlamış.
Kızılay'ın İstanbul- Bakırköy Şubesi'nin açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Anacığım" diyerek elini öpüp, sarıldığı ve yanından bir an olsun ayırmadığı 81 yaşındaki Kamuran Özdeniz, evinin kapılarını SABAH'a açtı. Kamuran Teyze'nin hayat öyküsü aslında dram ve başarıyı bir arada barındırıyor. öykü Henüz 6 yaşındayken anne ve babasını yitiren Özdeniz, Çapa Kız Endüstri Lisesi'nde okurken kendisine kol kanat geren Kızılay'a, o dönemdeki adıyla Hilali Ahmer Cemiyeti'ne, vefa borcunu asla unutmamış. Yıllarca Almanya'da çalışıp kazandığı her
kuruşu biriktiren Kamuran Teyze, Kızılay'a bugüne bağışladığı tam 330 bin Euro ile ruhunun huzura erdiğini söylüyor.
BAĞIŞA EVİYLE BAŞLADI Kızılay'a duyduğu vefa borcunu ödemeye şu an oturduğu ve yaklaşık değeri 200 bin Euro değerindeki 140 metrekarelik dairesini bağışlamakla başlayan Kamuran Teyze, birkaç yıl önce bir endoskopi cihazı, panaromik röntgen ve görme cihazı da bulunan 80 bin Euro değerinde tıbbi cihaz satın aldı. Bununla da yetinmeyen Özdeniz, son olarak Almanya'dan aylık maaş yerine toplu parasını alarak, kuruma 50 bin Euro'luk bağış yaptı. Kızılay'a bugüne dek 330 bin Euro bağışlayan Özdeniz, "Beni onlar yetiştirdi. Anamın ak sütü gibi helal olsun" diyor. 1925'de Ordu'da doğan Kamuran Teyze, ya da o yılların "Yetim Kamuran" ı, anne-babasını kaybettikten sonra İstanbul'daki ablasının yanına yerleşmiş: Okul masraflarını ödemesinde ise arkadaşları yardımcı olmuş kendisine.
ALMANLARIN ARISI... Kızılay, o dönemki adıyla Hilali Ahmer Cemiyeti ile işte o yıllarda tanışmış Kamuran Teyze... O yıllarda Kızılay'ın kendisine büyük yardımı dokunduğunu belirten Kamuran Özdeniz şunları anlatıyor: "Açsam, aş veriyorlardı. Kılık kıyafetimi, okul masraflarımı karşılıyorlardı. 1939 ila 1943 arası tüm masraflarımı karşıladılar." Geçtiğimiz günlerde rahatsızlanan ve Kızılay'a aldığı cihazlarla yapılan tetkikler sonucu kendisine 'Karaciğer sirozu' teşhisi konan Kamuran Özdeniz Almanya'da aynı anda üç işte birden çalışmış: "Geceleri elbise dikiyor, gündüz fabrikada çalışıyordum. Haftasonları da, bir hastanede yerleri pas pas yapardım. Çok çalışkan olduğum için Almanlar bana 'Bine' yani 'Arı' lakabını takmışlardı. Erkek işçiler ayda bin Mark kazanırken, bana çok hızlı olduğum için bin 500 Mark veriyorlardı."
Özlem YILMAZ - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|