Mustazaflar'ın dikkat çekici yükselişi
PKK, son dönemde Kürtlük'le ilgili bütün siyasal talep ve perspektifini bir kenara bırakıp Apo kültü yaratma derdine düştü. "Apo siyasi irademdir" sloganı peşinde kitleleri harekete geçirmek isteyen PKK, Nevruz'da hiç ummadığı bir tabloyla karşılaştı. Roj TV'den yapılan çağrılara, DTP'li belediye başkanlarının seferberliğe varan çabalarına rağmen Nevruz'da Diyarbakır'da toplanan kalabalık 70 binler seviyesinde kaldı. Oysa örgüt bu Nevruz'u bir Apo Bayramı'na çevirmeyi amaçlıyordu ve sadece Diyarbakır'da toplanması hedeflenen kitle 1 milyon civarındaydı. Sonuç örgüt açısından tam bir fiyaskoydu. Ardından PKK'lı militanların cenaze töreni, yine Apo merkezli bir gösteriye dönüştürülmek istendi. Burada da katılım düşük ancak gürültü yüksekti. Çıkan olaylar herkesin malumu. Çoğunluğu çocuk ve işsiz gençlerden oluşan denetimsiz kitle, başta esnaf olmak üzere kente büyük hasar verdi. Bu, yıllardır PKK terörünün yol açtığı olumsuz koşullardan etkilenmiş esnafın örgütle arasına ciddi bir duvar örülmesine yol açtı. PKK'nın son dönemde sesini duyurucu kanlı eylemlere yönelmesinin ardında böyle bir gerçeğin yattığının artık herkes farkında. Ancak, bölgede dikkat edilmesi gereken bir başka sosyal gerçeklik daha var. Geçen hafta Hz. Muhammed'in doğum yıldönümü "Kutlu Doğum Haftası" adı altında bir haftaya yayılan etkinliklerle kutlandı. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde farklı dernek ve kuruluşlar, hafta boyunca değişik etkinlikler gerçekleştirdi. Ancak bu etkinliklerin hiçbiri Diyarbakır'daki kadar çarpıcı ve yüksek katılımlı olmadı. Diyarbakır'da "Mustazaflar Derneği" diye, adı pek fazla duyulmamış bir kuruluşun düzenlediği "Peygamber'e Sevgi" mitingine gazete haberlerine göre, 100 bini aşkın insan katıldı. Haremlik-selamlık düzeni içinde gerçekleştirilen ve ne televizyondan duyurulan, ne de belediye tarafından desteklenen programa başörtülü binlerce kadın katıldı ve etkinlikleri kendilerine ayrılan özel bölümde izledi. "Mustazaf" ezilmiş anlamına geliyor. Köken itibariyle İran Devrimi sırasında kullanılmış bir kelime, İran İslam Devrime'ne "ezilmişlerin devrimi" anlamında Mustazaflar Devrimi de deniyordu. Aynı şekilde, karikatür krizi sebebiyle Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yapılan protesto mitinglerinin en büyüğü de gene Diyarbakır'da gerçekleştirilmiş ve bu mitinge de 100 binin üstünde insan katılmıştı. Bölge insanının İslami duyarlılığının yüksek olduğu bilinen bir olgu. Bununla birlikte, bir organizasyon ve ciddi bir örgütlenme gereken bu düzeydeki yüksek katılımlı mitinglerin peş peşe Diyarbakır'da gerçekleştirilebilmesi, bu hassasiyetin kitlesel duruş düzeyine yükseldiğinin bir göstergesi gibi. Bu durum yeni bir olgu. Bölgenin tek despotik örgütlenmesi olarak varlığını dayatmaya çalışan PKK'nın "Öcalan'a bağlılık" motifinin karşısında besbelli ki, bölgede "Peygambere bağlılık" eksenli alternatif bir kitlesellik ve duyarlılık gelişiyor. Ve gene görünen o ki, "Peygambere bağlılık" esaslı hareket daha büyük bir kitlesellik zeminine sahip. Bu hareketin geçmişte Diyarbakır'da, Batman'da, Silvan'da şehirleri hakimiyeti altına almış olan Hizbullah'la bir etkilenme ya da devamlılık ilişkisi içinde olup olmadığı henüz belli değil. Dolayısıyla, tamamen sivil ve spontan bir olguyla mı karşı karşıyayız, yoksa siyasal rengi veya hedefleri olan yeni bir siyasal İslami hareket mi söz konusu, bu konuda yargıya varabilecek bilgiye henüz sahip değiliz. Aynı şekilde bu kitleselliğin motifleri içinde Kürtlük bir kimlik unsuru olarak ne derece yer alıyor, onu da henüz tam anlamıyla bilmiyoruz. Ancak, Güneydoğu'da İslami rengi ağır basan yeni bir hareketin filiz verdiği bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bölgeye yönelik analizler ve politikalarda bu yeni gerçeği göz önünde tutmak bir zorunluluk haline geliyor.
|