Bedava...
Turizm ayvayı yedi. Gelirlerimiz düşüyor. Kimi "terör korkusu yüzünden" diyor. Kimi "kuş gribi..." Kimi de, bunları haber yapan gazeteleri suçluyor. "Dünya Kupası bitince işler açılır" diyen de var. Peki öyle mi gerçekten? Sebep bunlar mı?
Hadi gelin... Turizm ilanlarına gözatalım...
Kahvaltı, açık büfe, bedava. Öğlen, açık büfe, bedava. Akşam, açık büfe, bedava. Osmanlı, Brezilya, Arjantin, Meksika, İtalyan ve Çin "a la carte" restoranlar, rezervasyon yaptırana, bedava. Gözleme, pide, pasta, kek, dondurma gibi "snack" ikramlar, 24 saat, bedava. Çay kahve, 24 saat, bedava. Alkollü içkiler bedava. Odadaki minibar bedava. Odadaki kasa bedava. Disko bedava. Diskodaki alkollü alkolsüz tüm içecekler bedava. Çerez bedava. Hamam, sauna bedava. Tellak bedava. Jakuzi, masaj bedava. Spor salonu bedava. Yoga bedava. Tenis, squash, bilardo, dart, langırt, golf, bowling bedava. Sörf, kano bedava. Lig TV bedava. Geceleri ışıklandırılmış sahalarda basketbol, futbol bedava. İnternet bedava. Canlı müzik bedava. Plajda barbeque bedava. Havuzda sandviç bedava. Çocuklar bedava. Siz bunları yaparken, çocuklara bakmak bedava...
Hepsi kaç para? 89 lira. Üstelik, 12 ay taksitle.
E bu turizm batar tabii arkadaş...
Çünkü evinde kalamazsın, bu fiyata, evinde...
Git gâvur memleketine, kahvaltı haricinde yap birini bedavaya da göreyim... O kahvaltının da, adı kahvaltı. Bir poğaça, bir kahve, o kadar.
Peki nedir? Şudur bana göre... "Her şey dahil" sistemdir, turizmin katili. "Her şey dahil sistem..." Kelle sayısı artabilir belki. Para nasıl artabilir ki bu durumda?
Hesap ortada. Her şey "dahil..." Dünyanın en güzel ülkesi, "bedava..."
|