|
|
|
|
Japon da Amerikalı da bu tasarımları beğenir
Küçük bir atölyede üretim hayatına başlayan 'B&T Tasarım Şirketi' şimdilerde sandalye, masa ve koltuk tasarımlarıyla dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Ürünleri, ünlü tasarımcılar tarafından taklit edilen marka, dünyanın sayılı tasarım markalarından biri olmayı hedefliyor.
Bahar ve Talip Aysan çiftinin 12 yıl önce temellerini attıkları 'B&T Tasarım Şirketi', dünyaca tanınmış tasarım markaları arasında yer almak için yoluna emin adımlarla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Singapur'da 'Mod' adlı koltuklarıyla 'En İyi Altın Tasarım Ödülü' alan firma, tasarımlarını form ve duyguları birleştirerek oluşturuyor. Masa, sandalye ve koltuk tasarımlarıyla ev, ofis ve restoranların dekorasyonuna farklı bir soluk getirdiklerini ifade eden Bahar Aysan, "Kendimizi mobilyacı olarak görmüyoruz. Amacımız keyifle kullanılacak oturma birimi yapmak" diyor.
TAKLİT EDİLİYOR
Aysan'ın en büyük sıkıntısı ise tasarımlarının diğer firmalar tarafından taklit edilmesi. Son zamanlarda Ron Arad gibi ünlü tasarımcıların bile ürünlerini taklit ettiğini ifade eden Aysan; bundan 10 yıl önce yaptıkları tasarımları taklit edip para kazanan firmalar olduğunun altını çiziyor. Yeni Zelanda ve İtalya gibi çeşitli ülkelerde satış noktaları olduğunu söyleyen Aysan, New York'ta merkez ofis ve depo kurduklarını da ifade etti. Bugüne kadar ileriye dönük hedeflerini hep 5 yıllık koyduklarını söyleyen Aysan, 5 yıl içinde kendilerini dünyanın tanınmış tasarım markaları arasında ilk sıralarda görmek istediklerini açıkladı. İşte, Bahar Aysan'ın sözleriyle B&T markası...
* Tesadüfler bizi bu sektöre yönlendirdi. Türkiye'de daha önce böyle bir sektör yoktu. Amacımız üretim yapmak ve marka olmaktı. Önceleri alım gücü fazla olmayan ama zevkli ürünler arayanlara hitap edecek şekilde üretim yaptık. İşe başladıktan 5 yıl sonra dünya çapında yapılan fuarlara katılmaya başladık.
* Kendimizi mobilyacı ya da sandalyeci olarak görmüyoruz. Masa etrafındaki 8 parçayı yaratmak için uğraşmıyoruz. Oturma birimi yapmak için çalışıyoruz. Özel tasarım, masa, sandalye ve koltuk üretiyoruz. Kişinin dostlarıyla keyifli bir yemek yiyebileceği masalar ya da hüzünlendiğinde başını yaslayabileceği koltuklar hazırlıyoruz. Form ile duyguları birleştirip tasarıma dönüştürüyoruz. Cıvıl cıvıl renkler, bambaşka biçimler üretince bir Amerikalı'nın da bir Japon'un da beğenebileceği tasarımlar ortaya çıkıyor. Amacımız insanlara yaşadıkları mekanlarda konfor sağlamak.
* Yaşam değişiyor. Tasarımcı da bu değişimi fark edip yorumluyor. Yeni yaşam için en şık ve en konforlu hayatı kafasında kurguluyor. Bunun sonucunda yeni ürünler oluşturuyor. İnsanlar giderek daha çok ev dışında gününü geçiriyor. Bu yüzden ev konforuna hasretiz. Artık renksiz buz gibi ofis devri bitti. Bankalar bile güleryüzlü dekore ediliyor. Bu konforu yaşamın içinde bulmak önemli. İnsanların stüdyo tipi dairelerde yaşamaya başlamasıyla birlikte fonksiyonel eşyalar önem kazandı.
BEĞENDİĞİMİZİ ALIRIZ
* Tasarımlarımızı ilk günden beri aynı kişiler yapmıyor. Grubumuza eklenenler oluyor. Bir tasarım departmanımız ve onları destekleyen teknik ekibimiz var. Tasarım yapmak ya da üretmek adına kişisel anlamda bir bağımlılığımız yok. Yurtdışında ya da yurtiçindeki bağımsız tasarımcılardan beğendiğimiz tasarımları alabilir ya da koleksiyonumuzda eksik olan bir objeyi anlatarak özel tasarım yaptırabiliriz.
Duygu GÖKMENOĞLU
|
|
|
|
|
|
|
|
|