|
|
|
|
|
|
Programda yaptığımız kendi halimizde muhabbet etmek
Haşmet Babaoğlu: Bazı izleyiciler az konuştuğumdan şikayet ediyor. Bir an, bir söz beni alıp götürmüş oluyor. Bazen hakikaten kopuyorum ben.
-Zaten hepiniz gazetelerde yazı yazıyor ve istediğiniz konular hakkındaki fikirlerinizi beyan ediyorsunuz. Sizi bir de televizyonda izlememiz için iyi bir neden söyler misiniz? - Haşmet Babaoğlu: Bazen bir muhabbete dinleyerek ortak olmak da muhabbet yapmak kadar keyiflidir. Dinleyenlerin de bu muhabbete ortak olduklarını düşünüyorum. Biz "Çok bilgili ve kültürlü adamlarız. Acayip öğrenirsiniz" programı yapmıyoruz. Biz burada kendi halimizde konuşuyoruz. Kimimiz hikaye anlatıyor, kimimiz dipnotlar anlatıyor, kimimiz film yapıyor, kimimiz aklına eseni söylüyor. Böyle söyleyince kimlerin ne yaptığı anlaşılmıştır zaten. Kültür sanat programı falan deniyor. Ben öyle bile bakmıyorum. T a b i i ki kültürden, sanattan söz ediyoruz Çünkü başka şeylerden konuşmak hoşumuza gitmiyor.
- Siz programda hangi parçayı tamamlıyorsunuz? - H.B: Kendimi çok esprili bir adam saymam, ya da espri anlayışım "Yaşamdan Dakikalar"dan uzaktır, başka bir yerdedir o. Çok hikaye anlatan bir adam da değilim. Okurken çok içime kapanırım, oysa burada kitaplardan söz ediyoruz. Sinema seyrederken neredeyse bir hipnoz hali içindeyim. Burada sözünü ettiğim şeyleri yapma biçimlerim ekrana hiç uygun değil. Ben buraya geliyorum ve muhabbete çomak sokuyorum. Galiba daha çok ayrıntılara dikkat çekmek gibi kendiliğinden ve hesaplanmamış bir yerim oldu. Seyrettiğim filmlerden söz ederken biraz hevesleniyorum, beni kızdıran şeyler söylerlerse havaya giriyorum. Ya da hiç fark etmiyorlar, üçü konuşurken bazen çok hüzünleniyorum. O sırada seyircilerden e-mail'ler geliyor "dünyadan koptun" diye. Bazen söylenen bir laf beni alıp götürüyor, o sırada kopup gidiyorum ve yokoluyorum. Bazen hakikaten kopuyorum ben. Bazı konular beni sürüklüyor.
- Programa hazırlanıyor musunuz? - H.B: Tamamen doğaçlama yapıyoruz. Programda neler konuşulacağını bilen sadece Nebil. Ben bazen telefonda Nebil'in ne üzerine çalıştığını öğreniyorum. İçinde kültür sanat konuşulan bir program, gerçekten hazırlık yapsak çok katı ve sıkıcı olurdu. Böylesi çok daha iyi. Benim derdim şu: Ben orada bir söz söylüyorum, işi derine götürecek olan beni izleyen adam. Ben onu kışkırtmak istiyorum.
- Programda az konuştuğunuzu söyleyenlere ne diyeceksiniz? - H.B: Bunlar bile programın dikkatle izlenmesini sağlayan şeyler. Bana da e-mail'ler geliyor, "az konuştun", diye. Ama bütün bu şikayet gibi görünen şeyler, aslında programla ilgilenmenin ta kendisi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|