| |
|
|
Adalet ve eğitim yoksa yokuz
Bazen umutsuzluğa kapılıyorum. Dünkü manşetimizle ilgili aldığım yanıtlar beni dehşete düşürdü. Pek çok okur "Ne var yani elbette belediye otobüsüyle gidecekler" diyor. Başka meslek dallarından örnekler veriyor. İyi de her meslek dalı hakimlik ve savcılık kadar riskli mi? Üstelik bir hakim veya savcının yan gelir elde edebileceği başka bir iş yapması da mümkün değil. Bazı okurlar da "Avrupa'da hakim ve savcılar işe kendi imkanlarıyla gidiyor" diye yazmış. Doğru. Bunu biz de araştırmıştık zaten. Ama bir örnek vermek gerekirse İngiltere'de bir hakim ayda ortalama 10 bin poundun üzerinde bir para kazanıyor. Bir aylık maaşı ile bir otomobil edinebiliyor. Bizimkilerin en iyisi 3 milyar lira kazanabiliyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise arayıp, "Sabah akşam birer saat kullanılsın diye otobüs filosu mu kuralım. Makam arabası mı alalım" dedi. Hayır ne filo kurulsun, ne makam arabası alınsın. Sadece doğru düzgün bir otobüs şirketi ile anlaşılsın ve hakim ve savcılarımız güvenlik içinde taşınsın diyoruz. Bu ülkeyi yaşanabilir, iyi yaşanabilir bir yer haline getirmek istiyorsak, bütün paramızı iki yere harcamak zorundayız. Bunlardan biri Milli Eğitim, diğeri ise Adalet. Eğer bu ikisi yoksa, gelecek yok, başka yerlere yatırılan her kuruş sokağa atılmış para.
|