|
|
|
|
|
|
Baykal: Sezer değil iktidar gerilim yaratıyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Harp Akademileri Konferansı'nda yaptığı konuşmayla ilgili olarak, ''Sayın Cumhurbaşkanı hiçbir zaman bir gerilimin odağı olma arayışında değildir. Ortada bir gerilim var ama bu Cumhurbaşkanı'nın değil, iktidarın ürettiği bir gerilim'' değerlendirmesini yaptı.
Baykal, NTV'de katıldığı canlı yayında Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Harp Akademileri Konferansı'nda yaptığı konuşma anımsatılarak, ''Bu açıklamalar bir siyasi gerilimin
başlangıcını oluşturur mu?'' sorusu üzerine Baykal, şunları söyledi:
''Sanmıyorum... Sayın Cumhurbaşkanı hiçbir zaman bir gerilimin odağı olma arayışında değildir. Ama ortada bir gerilimin olmadığını söylersek de gerçeklere gözümüzü kapatmış oluruz. Gerilim var ama bu Cumhurbaşkanı'nın değil, iktidarın ürettiği bir gerilim.
Söylenen herşey doğru. Van'daki iddianamenin, yargının siyasallaşmasının sonucu olduğunu söylüyor. Demek ki yargı siyasallaşıyor. Bunu biz uzun süredir söylüyoruz, yarın başkaları da söyler. Çünkü ortada bir yanlışlık var. Bu her alanda ortaya çıkıyor.''
Bir soru üzerine, terör konusunda takınılacak tavıra ilişkin AK Parti içinde bir kargaşa yaşandığını ve bu zihin karışıklığının hükümete de yansıdığını savunan Baykal, tehlikeli bir sıçrama yaşanırken, hükümetin buna karşı gerekli siyasi iradeyi gösteremediğini söyledi.
Baykal, partisinin son grup toplantısında yaptığı konuşmaya ilişkin, ''Genelkurmay Başkanı'nın sessiz kaldığını ima ettiği'' yönünde değerlendirmeler yapıldığına dikkat çekilmesi üzerine, bunun doğru bir değerlendirme olmadığını söyledi.
Orgeneral Hilmi Özkök'ün sadece ''kanları yerde kalmayacaktır' açıklamaları yapar konumda olmak istemediği için şehit yarbayın Ankara'daki cenaze törenine katılmak yerine, manevra elbiselerini giyerek bölgeye gittiğini kaydeden Baykal, ardından bölgeden teröristlere karşı etkin bir harekatın yapılmakta olduğuna yönelik haberler geldiğini, kendisinin bunun altını çizdiğini ifade etti.
''TMY KONUSUNDA AKP İÇİNDE AYRIŞMA''
Baykal, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in terör karşısında partilerüstü bir yaklaşım gerektiğini belirterek, CHP'ye çağrıda bulunduğunun anımsatılması üzerine de şunları söyledi:
''Adalet Bakanı bir süreden beri terörün hedefinin hükümet değil, devlet olduğu yönünde açıklamalar yapıyor. Bu doğru bir yaklaşımdır ama hükümetin hedefi devlet olursa, hükümet, devlet kurumlarıyla çatışma anlayışı içine girer ise terör konusundaki görevi ile devletle çatışması birbirine karışmaya başlar. Hükümetin devlete yönelik saldırı karşısında kararlı ve etkili bir şekilde görev yapmadığını düşünüyoruz. Adalet Bakanı bir çağrı yapacaksa önce hükümete yapsın.Adalet Bakanı'nın çağrısının muhatabı hükümettir.''
Terörle Mücadele Yasası ile ilgili çalışmalara da değinen Baykal, ''Öyle anlaşılıyor ki bu konuda AKP içinde coğrafi ve etnik temelde bir ayrışma kendisini gösteriyor'' dedi.
Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın ''masaya oturma'' ile ilgili açıklamasına yönelik tartışmalara da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan, sözlerinin PKK'ya değil, DTP'ye yönelik olduğunu söylüyor. Olabilir, bir dil sürçmesini anlamak mümkün. Bu konularda başbakan düzeyinde bir hata yapılmaz ama hata olarak kabul edelim. Peki senin ABD'ye gönderdiğin danışmanın, 'eğer binde bir değişiklik şansı varsa PKK'yla da masaya otururuz' dedi mi demedi mi? Sen masaya oturabilirsen, bütün AB ülkeleri senden önce oturmak isteyebilir.'' Baykal, ''masa'' sözünün bir terör örgütünü siyasi muhatap haline getirmek anlamına geleceğini belirtti.
''SHP-HEP İTTİFAKI YANLIŞTI''
Baykal, SHP-HEP ittifakıyla ilgili tartışmalar konusunda da şunları söyledi: ''SHP, baştan yanlış yapmıştır. Çünkü öbürlerini oraya Bekaa Vadisi göndermiştir. Öbürleri dediğimiz bağımsız, kendi kararlarını alan, sivil demokratik rejime içtenlikle inanmış siyasi muhataplar olarak kabul edersek büyük yanlışlık içine girmiş oluruz. Zaten o zaman SHP'nin hatası da bu noktada ortaya çıkmıştır.
O zaman SHP, daha sonra kapatılan bir partiyle, HEP'le oturmuş müzakere etmiştir. Bunun yanlış olduğunu o zaman da çok açık bir şekilde söyledim. HEP dediğin ne, nereden geldi nereye gidiyor, bilmiyor musunuz? Ben biliyorum... O zaman da biliyordum, şimdi de biliyorum. Şimdikiler nasıl İmralı'nın uzantısıysa onlar da o dönemde Bekaa'nın uzantılarıydı.
Ben o zaman 'Abdullah Öcalan, Güneydoğu'daki bir asliye hukuk mahkemesinden isim değişikliği kararı çıkartıp adını değiştirse, SHP yönetimine o ismiyle başvursa milletvekili bile olabilir' demiştim. Siz, verilen isimler üzerinde hiçbir eleme, inceleme, araştırma, müzakere arayışı içine girmeden, gözü kapalı HEP diye tasavvur ettiğiniz, ne olduğunu düşünmeyi reddettiğiniz, uzantıları ve bağlantılarının ne olduğu herkes tarafından bilinen bir siyasi muhatapla milletvekili listesi arayışına giriyorsunuz' değerlendirmelerini yapmıştım.''
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU
Baykal, bir başka soru üzerine de sosyal güvenlikle ilgili yasa tasarılarının çok önem taşıdığını ve TBMM Genel Kurulu'nda ''temel yasa'' olarak görüşülmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Baykal, ''Parlamento, Türkiye'nin tartışmaları izleyeceği, katılacağı bir platform. Orayı böyle olmaktan çıkardılar, bir plastik damga gibi kullanmaya başladılar. Kimden ne kaçırıyorsunuz? Bu şekilde bir maddenin konuşulması için 20 saniye veriliyor. Böyle demokrasi olur mu?'' diye konuştu.
Bu konuda bir değişiklik olmaması durumunda maddelerin tümü üzerinde görüşmeler yapılırken, CHP'nin görüşlerini ifade edeceklerini ve daha sonra genel kurulu terk edeceklerini belirten Baykal, ''oyunun piyonu olmayacaklarını'' söyledi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|