|
|
|
|
|
|
Okullarda çeteler cirit atıyor
Bir ilköğretim okulunun 5 yıllık yöneticisi "Okulların önü çete dolu. İçerde önlesek de dışarıdakine karışamıyoruz" diyor Bu çaresizliğe karşı önerilen yöntemler ise okullara kamera takılması, rehber öğretmenler ve kadrolu hademeler....
Mehmet K., Kadıköy'de bir ilköğretim okulunda 5 yıldır yöneticilik yapıyor. Son yıllarda öğrenciler arasında hem silah taşımanın hem de şiddet olaylarının arttığından şikayet ederek, şöyle diyor: "Okulların önü başta uyuşturucu çeteleri olmak üzere çetelerle dolu. Çocukları tehdit edip, zorla haraç alıyorlar. Aralarında yaraladıkları da oluyor. Kız öğrencilerinden birinin sırtını falçata ile çizmişler. Bazılarını bıçak gösterip korkutuyorlar, zorla paralarını, cep telefonlarını alıyorlar. Okul içindekileri önlemeye çalışıyoruz ama dışarıda olanlara karışamıyoruz. Polis çağırınca bu kez çeteler okul önünden bir sokak arkaya geçiyor ve yine ticaretlerini yapıyorlar." Bu sözler, yöneticilerin okulda ve okul kapısında yaşanan şiddet karşısında nasıl çaresiz kaldığını gözler önüne seriyor. Yöneticiler çaresizken, 2 milyon 250 bin ilköğretim ve lise öğrencisinin öğrenim gördüğü İstanbul'da bin 500 öğrenciye sadece bir rehber öğretmen düşüyor. Ve eğitimcilere göre rehber öğretmenlerin azlığı büyük bir hata. Çünkü rehber öğretmenler şiddete eğilimli çocukları belirleyip sorunu baştan çözebilir. Ancak İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'e göre sorun sadece rehber öğretmenlerle çözülemez, aileler de eğitilmeli..
YENİ UMUT KAMERA Okullarda çetelerin önüne geçmek için bulunan çözümlerden biri de kamera sistemi. 2 bin 500 ilköğretim okulu ve liseden 349'unun dış cephesine İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı kamera yerleştirdi. Bu kameralar kısa bir süre sonra Emniyet Müdürlüğü'ne görüntü aktarmaya başlayacak. 260 okul ise kendi imkanlarıyla okulların içine kamera sistemi kuruyor. İçeride kurulan kameraların merkezi ise okul müdürlerinin odaları. Yöneticiler bu kameralarda okul içinde çıkabilecek olası tartışma ve kavgayı anında görüp, müdahale etmeyi planlıyor. Hedef okulların tümünde kamera sistemine geçebilmek. Kartal'da görevli bir okul yöneticisi, okullarda bakanlığın kadrosunda çalışan temizlik görevlilerinin emekli olmalarından sonra yerlerine kimse alınmamasının güvenlik zafiyeti yarattığını savunarak, görüşünü şöyle açıklıyor: "Hademeler bütün çocukları tanırdı, kim nasıl davranıyor, kim kavga çıkarabilir bilir, yabancı birini fark ederdi. Bir yerde onlar okulların güvenlik elemanı gibi çalışıyorlardı. Şimdi bütün işleri taşeron firmalar yapıyor, onlar da gece gelip, okulu temizleyip gidiyor."
ÖĞRETMENDEN SİYAH KURDELE Okuldaki şiddet sorununu çözmek konusunda Eğitim-Sen'e üye 140 bin öğretmen derslerinde ayıracakları 10 dakikaya güveniyor. Şiddeti protesto için bugün tüm üyelerin yakalarına siyah kurdele takacağını söyleyen Eğitim-Sen Başkanı Alaaddin Dinçer, sendikalı öğretmenlerin 3 Nisan'dan itibaren derslerinde en az 10 dakika toplumsal şiddetin neden ve sonuçları üzerine öğrencilere bilgi vereceğini anlatıyor. Dinçer, şunları söylüyor: "Okullara broşürler dağıtacağız ve öğretmenler bu broşürler aracılığıyla çocuklara şiddetin zararlarını, nasıl korunacaklarını, şiddetle karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiğini anlatacak. Üyemiz olmayan öğretmenlerin de derse başlamadan 10 dakikalarını bu konuya ayırmaları çağrısında bulunacağız." Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali İlker Gümüşeli'nin önerisi ise batıda ilköğretimden itibaren verilen "çatışma yönetimi" dersinin Türkiye'de de konulması.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|