| |
İlginç bir hafta
Her ne kadar Erdoğan, NATO güvencesi rahatlığıyla "Türkiye'nin İran'ın nükleer programından korkmadığını" söylese de, Batı'daki hava pek tekin değil. Bu haftanın "Komünizmin yıkılmasından bu yana en önemli olaylara gebe olduğu" bile öne sürülüyor.
Batı başkentlerinde epeydir kulaktan kulağa bir "sır" fısıldanıyor: "20-26 Mart haftasına dikkat!" İddiaya göre, bugün başlayan haftada ABD ve İran merkezli gelişmeler, küremizi Berlin Duvarı'nın yıkılmasından bu yana en ciddi siyasal-diplomatik bunalımla karşı karşıya getirecek. Dahası, 1929 Çöküşü boyutlarında ekonomik ve mali krizle karşılaşılması olasılığı da var! Oysa "Resmi ajanda" hiç de yakın bir tehdidin sinyallerini vermiyor. Bildiğimiz kadarıyla "İran dosyası" ile ilgili bu hafta iki "Etkinlik" söz konusu: Bugün BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi istişare edecekler. Yarın da Güvenlik Konseyi toplanıp İran'la ilgili karar tasarısında ne ölçüde uzlaşmaya yaklaşıldığını belirleyecek. "Siz ajandalarda belirtilmeyen olaylara göz atın" yanıtı veriyorlar felaket tellalları ve son derece ciddi bir "Düşünce kuruluşu" olan "Avrupa 2020 Siyasal Öngörüler Laboratuarı"nın siyasal, diplomatik ve mali çevrelerde elden ele dolaşan raporuna göz atılmasını tavsiye ediyorlar. Belirtilen adrese bin bir güçlükle ulaşıp, göz attık. Gerçekten de insana soğuk terler döktüren bir rapor, daha doğrusu senaryo. Bu hafta uzmanlar dışında kimsenin önemsemediği iki "olay"ın zincirleme krizleri tetikleyeceği anlatılıyor! Peki o olaylar ne? 1- İran'ın 20 Mart'ta (bugün) Tahran'da tüm üreticilere açık, avro ile işlem yapacak ilk petrol borsasını açması. 2- ABD Federal Rezerv'in (Merkez Bankası), 23 Mart'tan itibaren M3 verilerini (Dünyada dolaşımda olan dolar tutarı) açıklamaya son vermesi.
Dolar, atomdan tehlikeli İran'ın avrolu borsası, petrol ticaretinde dolar tekeline son verecek. Hatırlayın; Venezüella'nın deli-dolu Devlet Başkanı Hugo Chavez petrolü dolar yerine kısmen avro ile ihraç etmeye kalktığında ABD'nin planladığı iddia edilen darbeyle devrilmenin eşiğine gelmişti. Vazgeçmek zorunda kaldı. İran'ın girişimi petrol üreticilerine avro ile satış yolu açmasının yanı sıra Avrupa'ya da kendi parasıyla ithalat olanağı sağlayacak. Bu da doların uluslararası rezerv parası rolüne ABD'nin kabullenemeyeceği bir darbe indirecek. Vaktinde önlenemezse, İran'ın tetiklediği süreçle bu yıl sonunda avro-dolar paritesinin 1.70'e çıkacağı iddia ediliyor. M3 göstergelerini açıklamaktan vazgeçme kararına gelince; bunun da ABD'nin banknot matbaasına fazla mesai yaptırmayı gizlemeye yönelik önlem olduğu iddia ediliyor. Bu politikayla ne amaçlanıyor? Yanıt: ABD'nin dış borcunu karşılıksız dolarlarla temizlemek, piyasaya dolar pompalayıp ABD ekonomisine destek sağlamak. Ayrıca Asya ülkeleriyle petrol üreticisi Arap ülkelerinin can havliyle ellerindeki ABD hazine bonolarını satmaya çalışacakları da öngörülüyor. Değerini epey yitirmiş dolarla da olsa. Bu karmaşada Çin'in trilyon doları aşan rezervlerinin çökmesi ve küreselleşme sürecinin ağır darbe alması risklerinden de söz ediliyor. Kulisler, ABD'nin tam da bu dolar operasyonunu başlatırken, İran'ın avrolu petrol borsası açmasının tüm hesapları altüst edeceğini belirtiyor ve ekliyorlar: "Başkan Bush açısından mollaların nükleer silaha sahip olma planlarından bile tehlikeli, mutlaka ve de tez elden durdurulması gereken girişim!" Ah, unutuyorduk; Başbakan Erdoğan'ın da Türkiye'nin nükleer santral projeleriyle ilgili açıklamayı ertelemezsebugünlerde, yani Mart ayı çıkmadan yapması gerekmiyor muydu? Felaket senaryoları ne kadar doğrulanır bilmiyoruz ama dünya galiba ilginç bir haftaya giriyor...
|