|
|
|
|
Çamura bata çıka işe gidenden verim beklenmez
* Mimarinin ve yaşanan mekanların, bina olmaktan öte bir anlamı var. Bunu nasıl tanımlarsınız? Sözgelimi Esenler'de bir sokaktan çıkıp, işe gelirken çamura bulanan birinin mutlu ve üretken olması mümkün değil. Böyle yaşamların olduğu bir ülkede toplumsal barış olamaz. Bakın Eski Mısır'ı, Roma'yı, Yunan'ı biz mimarilerinden tanıyoruz. Şu anda Avrupa Birliği (AB) için bir mimarlık politikası saptanmaya çalışılıyor. Finlandiya'nın kanun gibi kesin bir mimarlık politikası var. İngiltere'nin de öyle. Fransa'da kamu tüm yapılara her aşamada müdahale ediyor. Bizde devlet adamları konutu önemsiyorlar ama kaç tane yapıldığını. Bir de Atatürk dönemini düşünün, ülkenin hiçbir şeyi yok, ama kalkıp Opera Binası gibi bir eser inşa ediliyor. Osmanlı İmparatorluğu bütün imkanlarını Süleymaniye için seferber etmişti. Bugün Kanuni gibi bir hükümdar çıkmadığı için Sinan gibi bir mimar çıkmıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|