Seç, beğen, kaç!
Hangisi daha vahim; siz seçin. Tek maddeyle yetinmeyebilirsiniz. Ne kadar çok vahamet, o kadar çok puan, o denli puantiye!
1. Bir bölgede nefret duygusunun yerleşmesi ve "terör" e yataklık yapması; 2. Diğer bölgelerde de karşınefreti körükleyenlerin bulunması; 3. O bölgede "bomba" patladığında "terör örgütü" kadar kimi "devlet birimleri ve güçleri" nin, hatta yabancı istihbarat örgütlerinin de akla gelebilmesi; 4. Bölgenin bir yöresinde dört ayda 18 bombadan sadece ikisinin "terör örgütü" ile ilişkilendirilmesi; 5. O yörenin bir ilçesinde, iki askerle bir itirafçının (tetikçi) "bombalama" pozisyonunda yakalanması; en azından kuvvetle öyle sanılması. 6. Bu tür eylemlerin ya emir ve talimatla yahut "çete" örgütlenmesiyle olabilmesi; 7. Her iki ihtimalde de, bunun "terörle mücadele" filan değil, kışkırtıcı biçimde "teröre benzin dökme" ve yasadışı örgütlenme manasına geldiği; 8. Bu kuşkunun, ihtimalin yahut suçüstünün, hiçbir askeri üst makam tarafından açıkça kınanmaması; hatta, henüz ilk tepki sayılsa da, zanlılardan biri için kuvvet komutanının "İyi çocuktur" diyebilmesi; 9. Başbakanın, aydınlatılmasını ister gibi yaparken dahi, "Örgüt baskısı altındaki halkın tanıklığı geçerli olamaz" diyebilmesi; 10. Kimimizin aynı fikirde olabilmesi; lafın gelişi "vatandaş" denebilmesi ve maalesef vatandaşlık duygusunun aslında karşılıklı epey zayıflamış olması; 11. Olayla ilgili davanın açılmasının dahi olay olabilmesi; 12. İddianameyi hazırlayan Savcı'nın daha önce de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü davasıyla gündemde olması; 13. Davalara, sanıklara göre çoğumuzun cepheleşmesi ve esas derdimizin eşit hukuk ve adalet değil, "iç savaşımız" olduğunun anlaşılması; işin daha vahimi arşivlerin de bunu kanıtlayan dosyalarla dolu olması. 14. Lakin iddianamenin "hukuk ve demokrasi açısından anormal" iddialarla dolu olması ve "Komutan'ın yargıyı etkileme" iddiası bulunmasa dahi, geri kalanın zaten yeterince vahim sayılması; 15. Pardon; yeterince vahim olması ancak yeterince vahim sayılmaması; 16. Dava açılmasının "Komutan'ın önünü kesmek", yani müstakbel Genelkurmay Başkanlığı'nı engellemek olarak yorumlanabilmesi; 17. Ne var ki, hakikaten öyle bir "iktidar oyunu" da olabileceği; 18. "İktidar oyunları" içinde bir ülkenin Silahlı Kuvvetleri'nin bulunabilmesi, çekiştirilmesi ve başına geçecek komutana göre "demokrasi" nin kaderinin etkilenebilmesi; 19. Ancak, Şemdinli'den sauna operasyonuna kadar her sanığın adının arkasına sığınabildiği "Komutan" ın durumunun da ilginç sayılabilmesi; 20. Pardon; yeterince ilginç sayılmaması; 21. Jandarma Komutanlığı'nda sanık astsubayların avukatlarıyla mesai içinde bulunulması... normal olabilecekken belki, ne bileyim, anormal gelmesi; 22. Bizim gazetede "Amaç komutanın yolunu kapamak" diyen emekli orgeneralin kurduğu "milliyetçi" dernekte, "Sauna çetesi" sanığı eski Emniyet genel müdür yardımcısının da bulunması ve "çete" de "Özel harekat" subayı ile köprü, yol, demiryolu haritalarının ve patlayıcıların mevcudiyeti; 23. O emekli orgeneral "Biz askerler suçlu olmadıkça astımızı koruruz" diyerek astsubaya neden "İyi çocuk" dendiğini izah ederken, on binlerce "suçsuz" astsubayın maaşına, derecesine, statüsüne fren koyanların, onların hakkını korumayanların bizzat kendi "üstleri, komutanları" olması; 24. Genelkurmay çevrelerinin, sonuçta "bağımsız yargı" daki iddianameyi "Maksatlı, haddini aşmış" sayabilmesi; aynı esnada, Başbakan'ın da Maliye Bakanı'na eleştirileri aynı şekilde düşünebilmesi; 25. 70 milyonluk ülkede "komutanlar" ın, birtakım bürokratların ve başbakan ile maliye bakanlarının filan kendilerini her halükarda "dokunulmaz" kabul etmeleri; 26. İşin tuhafı, bir kısım "biz" in, yani halkın, medyanın filan da öyle kabul etmesi;
Bir de şu "vahamet" var: Meclis'te milletvekilleri "Komutan" ın adını rapora bir türlü koyamamış; çekinmişler, korkmuşlar her neyse... Savcı iddianameye koydu diye AKP'li üyeler mutlu oluyor! Ve buna "demokrasi" diyoruz; "rejimlerin en iyisi"!
|