İtiraf: Çuvalladım!
Geçen hafta başrolünü oynadığı "Kurtlar Vadisi Irak" filmi daha gösterime girmeden, "G.O.R.A'yı geçeriz" diyen Necati Şaşmaz'a "Yavaşşş Necati kardeş, erken öten horozu hatırla" mealinde bir yazı yazmıştım hatırlarsanız. Hoş, nereden hatırlayacaksınız, aradan koskoca yedi gün geçti.. Neyse.. Ama siz anımsamasanız da en azından ismi geçen kişi, yani Necati Şaşmaz, bu yazıyı aklının bir köşesine not etmiş ve tüm hafta boyunca kapalı gişe giden filmin haberlerini aldıkça da beni ve benim gibileri hatırlayıp "Bu da size kapak olsun" demiştir. Ama içinden.. Çünkü "ağır abi" bir şahsiyete, üzerinde öyle tuğralı işlemeli kaftanvari kılıklar varken, bu tür avam lakırdılar yakışmaz. O kişi ki, alabildiğine oturaklı ve de tumturaklı, yenilip yutulması imkan dışı cümleler dışında, böyle hafif cümleciklere itibar etmez. Ama birader biz ne bilelim Türkiye'de, hayatında sinema salonu görmemiş bunca insanın, söz konusu vatan-millet-intikam-kan-revan olunca, soluğu beyazperde önünde alacağını. Gerçi çok da abartmamak gerek canım... "Ömründe sinema salonu görmemiş ve de bu kültürel faaliyete herhangi bir ilgi alaka beslememiş" demek olmaz.. 'İki film birden'li salonları ziyaret edenleri tenzih edelim. Bir de onlar itibar ettiler filme.. Eh, ülkenin sosyo-ekonomik ve dahi kültürel gelişim tablosuna baktığınızda, bu kesimin nüfussal olarak üstünlüğü ortadayken, bu film hakikaten G.O.R.A'yı da geçeeer, bir daha kırılması zor bir rekora da imza atar. Memlekette, her fırsatta, üç kuruşluk katilleri "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye omuzlarda taşıyan bu kadar çapulcu varken.. Geçer anacım, bu da geçer. Herkesin bir günü olsa... Bir kaç yıl öncesine kadar 14 Şubat'ta sokaklarda bir elinde gül, bir elinde sevgilisinin eli, yüzlerinde sırıtkan bir ifadeyle dolaşan aşıklarla kafa bulan, hatta onlara olan gizli hasedini ortaya döken yazılar yazardım ben.. Ama gerçekten yaş kemale erdikçe insan daha hoş görülü olabiliyor demek ki... Yok 14 Şubat, tüketimi körüklemekten başka bir işe yaramayan bir günmüş de, kırmızı kalp ve kırmızı gül görmek mide bulandırıcıymış da vs. vs.. Ne var? Öyleyse öyle.. Sevgililer Günü de olsun, Yalnız Yaşayanlar Günü de.. Veya "Evini Anahtarla Açmayı Sevenler Günü", ya da "Zili Çalanlar Günü"... Kurban Bayramı'ndan sonra bir de Kuzu Bayramı.. O gün herkes kuzulara taze ot alsa, başlarını okşasa, tüylerini tarasa, süslese.. Hatta Anneler Günü, Babalar Günü'nden başka, Evlatlar Günü de olsun.. O gün de, ebeveynler çocuklarını sevindirecek küçük sürprizler hazırlasınlar. Fena mı olur? Herkesin, her şeyin bir günü olsa.. Böylece yılın 365 günü, her gün içimizden birilerinin kendini özel hissedeceği bir gün yaşanmış olur. Evrene yayılacak pozitif enerjiye bakın! Hepimizi şarj etmeye yeter vallahi...
|