|
|
|
|
|
|
'Kuşdili' oyunculuğuma çok şey katacak
atv'nin yeni dizisi'Kuşdili'nde sevgilisi tarafından terk edilen Karadenizli bir köylü kadınını canlandıracak olan Şahnaz Çakıralp, bu karakterin oyunculuğuna büyük artılar getireceğini söylüyor. Rolü için Karadeniz şivesi öğrenen başarılı oyuncu, biraz ters ama cilveli bir karakteri ekrana taşıyacağını söylüyor.
atv 'nin yeni dizisi Kuşdili'nde canlandıracağı Karadeniz kadını Güllü'yü 'Biraz ters, biraz da cilveli bir kadın' diye tanımlayan başarılı oyuncu Şahnaz Çakıralp; 11 Mart'ta ekrana gelecek olan dizinin heyecanını yaşıyor. Kuşdili'nde sevgilisi tarafından terk edilen Karadenizli bir köylü kadını canlandıracak olan Çakıralp, dizide başrolü usta sanatçı Müjde Ar ile paylaşacak. Oyunculuğun yanı sıra, aktif olarak siyaset ile uğraşan Çakıralp, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis üyeliği yapıyor. Üyeliği açıklandığında bir anda dikkatleri üzerine çeken Çakıralp, siyasete neden girdiğini şöyle özetliyor: "Bir yurtsever olarak, altyapısı, birikimi olan ve apolitik olmamış bir genç sanatçı olarak politikaya girdim. Sanatın ve siyasetin ortak bir noktası vardır zaten. İkisi de toplumu ileriye götürmeyi hedefler."
* Güllü nasıl bir karakter? Karadeniz'in bir köyünde doğmuş ve büyümüş biri. Bir adama aşık olmuş, adam onu Rus bir kızla aldatınca, kaçıp gitmiş. Güllü'ye dönmek istemesine rağmen utancından dönemiyor. Bütün bunlara rağmen aşkı hâlâ bitmediği için de başka biriyle evlenmemiş. Uzun yıllar sevdiğinin gelmesini beklemiş. Gelmesini istiyor ama gelince de kendini naza çekiyor. Tipik bir Karadeniz kızı. Biraz ters, cilveli... Bir de Karadenizliler'in bir huyu var; her şeyi çok hızlı yapıyorlar, hızlı konuşuyorlar...
'EN İYİ ÖĞRENCİ BENMİŞİM' * Bu dizide sizi çeken neydi? Ben bu dizinin kadrosuna girdiğim için çok mutluyum. Son zamanlarda bana gelen ve okuduğum senaryolar arasında en iyisi buydu. Aynı şekilde Müjde Ar da senaryoları çok zor kabul eder. O da çok beğendi. Çok yumuşak dili, masalımsı hikayesi olan bir öykü Kuşdili. Oyunculuğuma bir şeyler katacak bir rol bu. Bu rolün benim için bir diğer önemi ise, Karadeniz şivesini öğreniyor olmam.
* Sizden çok farklı bir karakter Güllü. Şivesi de Karadeniz şivesi. Canlandırmak zor oluyor mu? Viyana'da 'Yarasa Opereti'nde oynarken Viyana şivesi ile konuşmuştum. Viyana şivesi, o dilin en zor şivelerindendir. O zaman onu çok rahat öğrenmiştim. Almanca'da bu şiveyi hallettiysem, bu benim ana dilim... Bu şiveyi çok daha kolay kaparım. Zaten dersler de devam ediyor. Hocamızın söylediğine göre en iyi öğrencisi de benmişim... (Gülüyor)
'YURTDIŞINDA AVANTAJLIYIM' * Yurtdışında 'Yarasa Opereti'nde oynadınız. Peki şu anda başka ülkelerde içinde bulunduğunuz projeler var mı? 'Yarasa Opereti' benim attığım ilk adım oldu. Biz bu operet ile Avrupa turneleri de yaptık. Bundan sonrasında da olmasını istiyorum. Son zamanlarda yurtdışı bağlantılı birçok film var. Bunun dışında İngiltere ve ABD bile artık Doğu'ya yönelmeye başladı. Doğu'yu daha bakir bulmaya başladılar. Yurtdışında bu anlamda avantajlı olduğunu düşünüyorum. Oynadığım reklam filmlerinin üçünün de yönetmeni yabancıydı. Bana "Fizik olarak bir Türk'ü de, Alman'ı da, Amerikalı'yı da oynayabilirsin. Çok değişik bir yüzün var" dediler.
* Yurtdışında da, burada da tiyatro sahnesinde yer aldınız. Karşılaştırdığınızda nasıl bir tablo çıkıyor ortaya? Oyunculuk değil ama dekor anlamında inanılmazlar. Dekorlara ve kıyafetlere inanılmaz para harcıyorlar. Zaten perde açıldığında izleyiciyi bunlarla büyülüyorlar. Her zaman söylerim; oyunculuk çok abartılacak bir şey değil. Hep soruyorlar, "Mankenden oyuncu olur mu?" diye. Olur, çok da güzel olur. Oyuncu herkes olur ama aktör-aktris olmak çok zordur. Bu başka bir eğitim ve altyapı ister...
|
|
|
|
|
|
|
|
|