|
|
|
|
|
Önce Türkçe bilen doktor
|
|
Sağlık Bakanı Akdağ noktayı koydu: "Uygun şartları taşıyan yabancı hekimlere fırsat tanıyacağız. Türkçe'yi bilenlere öncelik vereceğiz. Bu, Türk hekimleri işsiz kalacak anlamına gelmez..."
Yabancı doktor kesin gelecek öncelik Türkçe bilenlerde
Sağlık Bakanı Recep Akdağ "Üç-dört ay mali sorun yaşadık ama hallettik" diyor "Hastane icralarıyla ilgileniyoruz. İlaç tedarikçileri sadece alacaklarını garanti etmek için ağlıyor".
Geçen hafta "Sağlık Çöktü" başlığı altında Türkiye'de yaşanan sağlık sorunlarını dile getirmiş, hastane başhekimlerine, doktorlara, eczacılara, Tabibler Birliği'ne, kısacası derdi olan herkese teyp uzatmıştık. Çıkan sonuç devlet hastanelerinin son derece zor durumda olduğuydu. Türkiye'nin önemli hastaneleri icralarla boğuşuyor, ilaç tedarikçileri paralarını alamadıkları için "Bir aya kadar ilaç yok" açıklamaları yapıyordu. Hükümetten alacakları silinen devlet hastanelerinin durumunu gözler önüne serdiğimiz bu haberin devamı ve kendisine yöneltilen eleştiriler için Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın kapısını çaldım. Akdağ söylenenlerin hiçbirini kabul etmiyor ve "Önce şunu söyleyeyim" diye söze başlıyor: "Biz sağlık politikaları açısından son derece başarılıyız. Son üç aydır mali bir kriz yaşadığımız doğrudur ama atlatıldı. Kendimize 10 üzerinden not versem rahatlıkla 7 diyebilirim."
* Önce gündemdeki konu. Yabancı doktor meselesi. Yabancı doktor gelince Türk doktorları iş bulmakta zorlanacak mı? Açıkçası herkesin merak ettiği bu. Aslında bu soruyla bu işe itiraz edenlerin asıl niyetini ifade etmiş oldunuz. Bu soru önemli. Biz Türk hekimlerinin işsiz kalması nı elbette istemeyiz. Türkiye'de öylesine büyük hekim ihtiyacı var ki, böyle bir risk yok.
* Yani kesinlikle yabancı doktor geliyor. Ne kadar bir sayıdan bahsediyoruz? Gelecek. Ama sayısını tahmin etmek çok zor. Öncelikle Türkiye'de eğitim alan, Türkçe'yi bilen ama vatandaş olmayan hekimlere fırsat tanıyacağız. Bakın elimde kesin veriler yok ama piyasada zaten çalışan yabancı doktorlar var. Duyumlar alıyoruz.
İLLEGAL ÇALIŞAN DOKTOR * Yasal olmayan yoldan çalışıyorlar yani... Evet. Yasal değil ama çalışıyorlar. Dolayısıyla bunları yasal hale getirmek lazım. Hekim sayısına bakarsanız günde 60 hasta tedavi etmek zorunda kalan hekimler var. Türkiye'de hiç muayene edilmeden reçete yazıldığı dönemleri biliyoruz biz.
* Yabancı doktor uygulamasından önce Türk doktorların şartlarını düzeltmeye ne dersiniz? Yani hiç sosyal güvenceleri yok, sağlık hizmetlerinden bile yararlanamıyorlar. Bu konuda önemli bir çalışma başlattık. Bütün hekimlerimizi kamu kaynaklarıyla meslek sigortası sahibi yapacağız. Sigortalarını kamu ödeyecek. Eğer özel sektörde çalışıyorlarsa o zaman özel sektör meslek sigortalarını yaptırmak zorunda kalacak. Aksi takdirde çalıştıramayacaklar. Kendi muayenesi olan hekim bile kendi sigortasını kendisi yaptıracak. Sigortasız hekim kalmayacak.
* Peki ne olacak bu devlet hastanelerinin hali? İcralar kapıda. Alacaklar silindi. Kesinlikle kabul etmiyorum bunları. Evet son 3-4 aydır bir takım ödeme zorlukları yaşadığımız doğrudur ama bunları hallettik. Biz kanunla alacakların silinmesi olayını durdurduk. Ödeme yapılacak.
* Sadece bir bölümünü. Evet ama en önemli miktarını. 2003- 2004 rakamlarıydı silenenler. Zaten faturalarını bile ortaya çıkarmak güç olacaktı. Bizim dönenimizden önce bir çok değişik uygulama yapılmış. Hastanelerin kapılarını kapatması gibi bir durum sözkonusu değil. Aldığmıız kaynağı ihtiyacı olanlara acilen aktaracağız. Ocaktan itibaren hastanelerimizin alacak verecekleri, borç hesapları ve bilançolarını artık günlük takip etmeye başladık.
* Ya ilaç tedarikçileri? "Hastaneler yüzünden iflasın eşiğindeyiz" diyorlar. Alacaklılar açısından artıkproblem kalmamış durumdadır. Borçlar tespit edildi ve gereken paralar gönderildi. Ama süreç içerisinde yönetimlerle alakalı, bürokratik işlemler sonucu biraz yavaş yürüme olduysa...
* Sizin dediklerinizi kimse doğrulamıyor ama. Yani ilaç tedarikçileri, eczacılar. Benim babam esnaftı. Siz ticaret yaparken alacaklarınızı garanti etmek için her türlü fırsatı kullanırsınız. Mevcut alacaklarınızı garantiye almak için.
* Boşuna mı yaygara koparıyor bu kadar adam yani? Sayın Başbakan ile birlikte bir grup işadamıyla birlikteydik. O kadar çok şikâyet ettiler ki. Başbakan da "Madem bu kadar şikâyet ediyorsunuz, peki işler nasıl yolunda gidiyor?" diye sordu. Sektörün başkanlığını yapmış biri çıkıp "Efendim bizim görevimiz ağlamaktır" dedi. Türkiye'de ilaç, eczane, tıbbi malzeme sektörü aslında iyi bir dönem yaşıyor.
* Ben sadece ağlamak olduğunu düşünmüyorum bu çıkışların. İnanın öyle. Ayrıca dün sattıkları malı bugün daha düşük fiyata satmaya başladılar. Neden? Çünkü karşılarında işini iyi bilen bir alıcı var. Eski tatlı kar dönemi bitti tabii. Siz geçen haftaki yazınızda 20 YTL'ye MR ihalesi yaptığımız söylemişsiniz. araştırılması için uyardım. Eğer yaptıysak üzülmem gurur duyarım. İyi pazarlık etmişiz.
GENEL SİGORTA OLMALI * İyi de her konuda pazarlık yapılır mı? Amerika'da 800 dolara çekilen bir MR 20 YTL'ye nasıl yapılır? Yatırım, masraf aynı. Biz bunların hesabını yapıyoruz. 1 milyon dolarlık yatırım. Günde 40 hastaya baksak, 10 liradan zaten tamam. MR'ın önemli bir masrafı yok ki sadece elektrik. (Bu arada Bakan'ın bana verdiği örnekte Haseki Hastanesi'nde iki yılda 60 bin MR çekilmesi öngörülmüş. Bu, günde 83 hasta demek. Ortalama 15 dakikadan hesaplasak ki, bu bazen az bir süre. Günde ortalama 20 saat MR çekilmesi gerekiyor.)
* SSK Sağlık Bakanlığı'na devredildikten sonra atıl duruma geldi, yatırım yapılmadı, herkes devlet hastanelerine gitmeye başladı. Bunun sonunda hastaneler özelleşecek diye bir kaygı var. Rakamlarla konuşayım. 2002'de hasta sayısı 170 milyondu. 2005'te bu sayı 270 milyon kişiye çıktı. 13 bin ek yatak yaptık. Performans sistemini getirdikten sonra kamuya geçen doktor sayısı yüzde 11'den 54'e çıktı.
* İyi de puan sistemi ödemelerinde de gecikmeler var. Doktorlar çok dertli. Onları da halledeceğiz. Bir ara sıkıştık ama çözüyoruz. SSK'ya gelince, tedavi edilen hasta sayısı günde 125 bindi, bu sayı şimdi 160 bin. Yani SSK hastaneleri atıl durumda değil. Devlet hastanelerini özelleştirmeyeceğiz. Kamunun ve özel sektörün kaynaklarını kullanarak halkın sağlığını geliştirmemiz gerektiğini zaten bize Anayasa söylüyor. Kamunun sağlık hizmeti verme kapasitesini hiç azaltmadık. Kamu hiç bir zaman sağlıktan çekilmeyecek. Ama hastanelerimizin kendi kendilerine yetecek bir yapıya gelmelerini umut ediyoruz.
* Ya genel sigorta? Kültürleri bir anda değiştirmek zor. Sigorta sistemi de öyle. Herkesi aynı çatıda toplamak, eşit hizmet vermek istiyoruz. Genel sigorta yasası mecliste. Sağlık için önemli bir atılım olacak.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|