|
|
|
|
|
|
Kızağa çekildiğim falan yok
- Danışmanlığa nasıl getirildiniz? - Prof. Dr. Nabi Avcı aracı oldu ama Tayyip Bey'le birbirimizi tanıyorduk önceden. Hazır ben de işsizdim, iyi oldu.
- Akif Beki'nin Başbakanlık Basın Sözcülüğü'ne getirilmesiyle sizin kızağa çekildiğiniz düşünülüyor. Ne diyorsunuz? - Kızağa çekilmekle alakası yok. Üstelik bu "Başbakanlık sözcülüğü" meselesi benim başımın altından çıkmış bir şeydir. Bugüne kadar Başbakan'ın medyadan sorumlu bir baş danışmanı ve basın danışmanı vardı. Ama bütün dünya ülkelerinde var basın sözcüsü, bizde yok. Başbakan'ın bilgi akışındaki düzenin sağlanması ve tek bir resmi ağızdan basına bilgi aktarılması gerekiyordu. Bunun için dört buçuk sayfalık bir rapor yazdım, onlar da desteklediler.
- Şimdi kim, kimin üstü? - Şöyle anlatayım; bir orkestra düşünün, bunun kırık dökük sazları var. Geçmişte o orkestranın şefine pekçok görev yüklenmişti. Halbuki onun sadece orkestrayı idare etmesi gerekiyordu. Başbakan sözcüsü, yani Akif Beki şimdi bu orkestranın ihtiyaç duyduğu şeflik görevini üstlendi. Ben neyim? Orkestranın baş kemancısı... Elbette maestro kemanın çıkıp orkestrayı da yönetecek hali yok. Biz Beşir Atalay'ın bir bestesini Başbakan Tayyip Erdoğan'ın prodüksiyonuyla seslendirmeye çalışıyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|