|
Çok görkemli bir edebiyat uyarlaması
|
|
Kadın açısından görülüp yazılmış bu klasik roman özünden hiçbir şey yitirmeden çağdaşlaşırken, gururlu, güçlü ve kişilikli kadın tiplemesinin unutulmaz bir örneği de bu filmle belleklerimize yerleşiyor.
Klasik eserler ölümsüzdür. Bunu herkes bilir. Ve ölümsüzlükleri de en çok başka bir anlatım biçimine uyarlandıklarında ortaya çıkar. Doğrusu romantik İngiliz edebiyatının öncüsü Jane Austen'in "Pride and Prejudice" romanından bu kadar iyi bir film yapılacağını kestiremezdim. O Jane Austen ki, tüm romanları sinema tarafından sürekli yağmalanmıştı. Öyle ki, ünlü ZAZ komedi gurubu 1998'deki "Mafya" adlı filmlerine alay olsun diye şu adı koymuşlardı: "Jane Austen's Mafia"! Genç yönetmen Joe Wright örnek bir iş çıkarmış. Ve karşımıza görkemli bir edebiyat uyarlaması olduğu kadar, perdede anlatılagelmiş en güzel aşk hikayelerinden biriyle gelmiş. Dört kızlarını iyi birer koca bulup evlendirmekten başka düşüncesi yokmuşa benzeyen, 19. yüzyıl İngiltere'sinin orta sınıflarından Bennett ailesinin yaşamı, bu amaç çevresinde biçimlenmiştir. Böylece civara gelip yerleşen iki genç ve zengin arkadaş, tüm çevrenin olduğu gibi ailenin de ilgi odağı olur. Ardından bir askeri alay gelip konaklar. Ve tüm kızlar, heyecanlı ilişkilere doğru kanat açar.
BİR ROMANTİZM KLASİĞİ Film, son derece parlak bir dönem filmi olarak çekilmiş. Ama dönemin sınıfsallığın belirlediği kadın-erkek ilişkileri, ahlaki ve duygusal değerleri, aynı zamanda ölümsüz ve evrensel karakterlere ulaşmayı başarıyor. Böylece o balolar, eğlenceler, kabul günlerindeki görkem ve gösteriş, taftalar, kadifeler, satenler, organzalar ve danteller altından beliren terlemiş genç kız yüzleri, onların genç erkeklere arzunun ötesinde bir gelecek kurmaya yönelik bakışları, hemen yalnızca "iyi bir evliliğe" doğru yönelmiş toplumsal ilişkiler, en güçlü biçimde tasvir ediliyor. Bu tanımlama size, erkeklerin birer arzu nesnesi ve bir tür sosyal statü aracı olarak özgüven içinde olduklarını düşündürmesin... Onlar da zayıf, hatta kadınlardan bile zayıf kişilikler. Gururları içinde sevgiye aç, kur yapmasını bile bilmeyen, arkadaş sözüyle eyleme geçebilen veya her şeyden vazgeçebilen kırılgan yaratıklar. Ve tüm bu özel dönem koşulları içinde, dört kızkardeş ve çevrelerindeki erkekler sanki bitmeyen bir aşk dansı yapıyorlar. Kadınlar hem sevdiklerine kavuşma hem de sınıf atlama hesapları içinde. Ama ara yerde temel bir duygu daha var: Gurur... Özellikle hikayenin odak noktasındaki Elizabeth, gerçek aşkı bulduğunda bile, onu gururu nedeniyle itiveriyor. Kadın açısından görülüp yazılmış bu klasik roman özünden hiçbir şey yitirmeden çağdaşlaşırken, gururlu, güçlü, dikbaşlı ve kişilikli bir kadın tiplemesinin unutulmaz bir örneği de gelip belleklerimize yerleşmiş oluyor. Başta Oscar'a aday olan eşsiz Keira Knighley tüm oyuncular, göz dolduran, giderek unutulmazlaşan performanslar veriyorlar. Ve bir romantizm klasiği, silkelenen tozları arasından doğrularak yeniden hayatımıza katılıyor.
AŞK VE GURUR * * * * (Pride&Prejudice) Yönetmen: Joe Wright Senaryo: Deborah Moggach Görüntü: Roman Osin Müzik: Dario Marianelli Oyuncular: Keira Knightley, Matthew MacFadyen, Brenda Blethyn, Donald Sutherland, Tom Hollander, Rosamund Pike, Jena Malone, Judith Dench Universal (UİP) yapımı.
|