|
|
|
|
|
|
Baba olabildiğime hala inanamıyorum
7yıllık evliyim. Askerlik başvurusu sırasında hipogonadizm (yumurtalıkların az çalışması) hastası olduğumu öğrendim. GATA'ya sevkettiler. Kurul raporu ile gerçeği öğrendim ve askerliğimi de yapamadım. Yani evlenmeden önce de problemim olduğunu biliyordum ve evlenmemek için ailemle ve çevremle çok çatıştım. Onlar ısrarla beni evlendirmek istediler. 'Karıma nasıl anlatırım' diye çok acılar çektim. Hiçbir zaman da tam anlamıyla anlatamadım. Çevremle, eşimle ve doktorlarla mücadele ettim. '4-5 yıl çocuk istemiyorum' dedim.
EŞİMLE PAYLAŞAMADIM Sonunda birlikte bir kadın doğumcuya başvurduk. Eşimden de benden de birtakım testler istediler. Ben zaten çocuğum olmayacağını biliyordum, fakat eşimle hiçbir zaman açık açık konuşup bunu paylaşamadım. O da zaten durumu görüyor ve biliyordu. Doktor hem eşimi hem de beni tedaviye aldı. Bu arada 17-18 yaşından beri yaşadığım bu sıkıntı, yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. Maddi yanı bir tarafa yaşadığım sıkıntıyı hiçbir zaman kimseye anlatamadım. İki yıla yakın gittiğimiz doktordan ve verdiği tedaviden bir sonuç alamadık. Bu arada kız kardeşim de çocuk sahibi olabilmek için tedavi oluyordu. Biz de kalktık o doktora gittik. Doktor bize bu sorunun uzun bir tedavi süreci olduğunu, düzenli ve istikrarlı devam edersem hem tedavi olabileceğimi, hem de çocuğumun olabileceğini söyledi. Ancak ilaçlar çok pahalıydı. Bir de çevrenin baskısı dayanılır gibi değildi... Eşime, "Senin kocanın erkekliği yok, hiçbir zaman çocuk sahibi olamazsınız" bile dediler.
İNTİHARI BİLE DÜŞÜNDÜM Doktorumuz "Yüzde 80 başarılı olacağız" dedi. Testislerden sperm bularak ve mikroenjeksiyon yöntemini uygulayıp tüp bebek sahibi olabileceğimi anlattı. Ama o beni çok iyi anlıyordu; "Önce sen önemlisin, senin bu sorununu tedavi edeceğiz" dedi. Eşime karşı kendimi çok çok kötü hissediyordum. İntiharı bile düşünmüştüm. Tedaviye devam ederken eşim bana çok destek oldu. Sonunda başardık ve tüp bebek yöntemi ile 2 erkek ve 1 kızım oldu. Tedavim devam ediyor, ilaç kullanıyorum. Ama en azından çevrenin baskısı bitti. Şimdi en azından psikolojik olarak daha rahatım. Bunda eşimin desteği ve doktorum yakınlığının büyük rolü var.
|
|
|
|
|
|
|
|
|