|
|
|
|
|
|
Omurilik deneyleri paralı olursa Türkiye'nin tıp itibarı azalır
Omuriliğe kök hücre naklinin yapıldığı deneyler, yürüyemeyen hastalar için umut kaynağı. Birçok hasta, yeniden yürüyebilmek için denek oluyor, ameliyatı kabul ediyor. Ancak işin içine ameliyatı yapan doktor ya da sağlık merkezinin maddi çıkarları girerse, konu suistimal edilebilir. Bu durum da; Türkiye'nin tıp dünyasındaki saygınlığının azalmasında önemli rol oynar
Amerika'nın en köklü üniversitelerinden Johns Hopkins'in Nöroşirürji Omurga Servisi Direktörü Prof. Dr. Ziya Gökaslan, ABD tıp çevrelerinde 'omurgayı yeniden tanımlayan cerrah' olarak biliniyor. Nöroşirürji, onkoloji ve ortopedi uzmanlıkları bulunan Prof. Gökaslan, tıptaki 'kuyruk sokumu olmadan yaşanmaz' inancını da yıkan kişi... Aynı zamanda Anadolu Sağlık Merkezi'nin stratejik ortağı olan John Hopkins Üniversitesi'nin profesörlerinden Dr. Ziya Gökaslan, omuriliğe kök hücre nakliyle ilgili soruları yanıtladı:
Sizce omurilik felçlileri bir gün yürüyebilecek mi?
Muhtemelen yürüyecek. Fakat önümüzdeki 10 ya da 20 yıldan önce böyle bir tedavi imkanının ortaya çıkacağını zannetmiyorum.
Bu alanda mucizelere inanıyor musunuz?
Mucizenin ne demek olduğuna bağlı. Mucize dediğiniz şey, bilimsel çalışma olursa inanırım. Yoksa mucizevi gelişmeler tesadüflere bağlı olursa pek bir şey ifade etmeyebilir. Bilimsel olarak herhangi büyük bir gelişme olmazsa, böylece kanımca bu alanda mucize denilebilecek gelişmenin 20 yıldan önce gerçekleşmesi ihtimali düşük.
ARAŞTIRMALAR SÜRÜYOR
Siz tekerlekli sandalyeye bağlı bir gencin, ameliyatının ardından iyileşerek basketbol oynamasını sağladınız. Bu dışardan bakan insanlar ve hastalar için bir mucize. Bilim için de aynı şekilde değerlendirilebilir mi?
Bizim yapmış olduğumuz vakalar, omuriliği zedelenmiş ve onun neticesinde yürüyemeyen insanlar değildi. Benimki kuyruk sokumu tümörüyle ilgili bir olay. Oradaki belli sayıdaki sinirleri kesmemize rağmen hastaların yürümesi mümkün oldu. Eskiden bu başarılamıyordu. Çünkü sinirlerden çok, oradaki omurga ve bel kemiğinin birbirine bağlanmasını sağlayamıyorduk. Ameliyat sırasında, iki ya da üç tane kritik siniri kesmeden tümörü çıkartma imkanı yoktu. Bunları başardık. Ancak omurilik sorunlu vakalar, aynı vakalar değil. Birinin omuriliği tamamen zedelenmişse, onun herhangi bir motor fonksiyonu kalmadıysa, yürümesi ihtimali uzun dönemde mümkün değildir.
Kök hücrenin omurilik felci için kullanılması çalışmaları Amerika'da ne düzeyde?
Birçok merkezde bu konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Genellikle hayvan deneyleri aşamasında. Japonya ve Uzakdoğu'da bir ya da iki merkezde kök hücre nakliyle ameliyatlar gerçekleşiyor. Fakat henüz klinik olarak, anlamlı bir netice alınamadı. Amerika'da kediler ya da fareler üzerinde yapılan ameliyatlarda, fonksiyon olarak başarı elde edildi ancak daha yüksek seviyedeki hayvanlarda ve insanlarda etkili bir şekilde yapıldığı gözlenmedi.
AMERİKA İKNA OLMADI
Sizin bu konuda bir çalışmanız var mı?
Bizim üniversitede var. Johns Hopkins'in içinde rehabilitasyonla uğraşan ayrı bir bölüm var. Burada çalışma yapılıyor. Bunların hepsinin nöroloji ve diğer alanlarda deneyleri sürüyor. Ancak henüz insan üzerinde çalışma başlatılmadı. Kök hücre üzerine Amerika'da insan çalışması yok. Kanada'da ve Amerika'da birkaç merkezde var.
Amerika neden bu çalışmaları insanlarda deneme konusunda çekimser davranıyor?
Birçok nedeni var. Bir yöntem var, daha az sorunu olan hastalar üzerinde şimdilik başarılı olma potansiyeline sahip. Ancak o insanlarda bu yöntemi denerseniz, geride kalan fonksiyonunu bozma ihtimaliniz var. Bu da çekingenliği artırıyor. Ayrıca bilimsel olarak henüz yüksek seviyede başarı sağlanamadı. Bu nedenle bu tür deneyleri, Uzakdoğu ve Amerika dışında yapmak daha kolay. Hükümetin bu konuyla ilgili kararları o kadar oturmuş değil. Bu deneylerin neticesini alabileceğinizi açık biçimde göstermeden, bunları insanlara uygulayamazsınız. Bilimsel olarak hem hükümeti hem de araştırma yapacağınız üniversiteyi ikna etmeniz gerekli. Şu ana kadar bilim çevrelerinin elde ettiği veriler, bu araştırmayı insanlara taşıma konusunda ikna edici bulunmadı.
Sizce en konuda en büyük umut kök hücre mi?
Uzun dönemde muhtemelen kök hücre. Özellikle de 'embriyonik kök hücre'. Hastadan aldığımız kök hücre, daha önceden dönüşüme uğradığı için bu kabiliyeti azalmış olabilir. Oysa embriyonik kök hücrelerin omurilik içinde o dönüşümü sağlaması gerektiğinden, hiçbir dejenerasyona uğramamış kök hücrelerin bunu yapma potansiyelleri çok daha yüksek. Ancak daha sonra değişmiş hücre alacak olursanız bir omurilikten, kan dolaşımından ya da yağ dokusundan onların şeklini değiştirme ihtimali ceninden alınana göre çok daha düşüktür.
İZİN VAR DESTEK YOK
Amerika'da ceninden kök hücre alınması yasaklandı, aynı dönemde Türkiye'de de yasaklandı. Sizce bu yasaklar bilim adamlarının işini zorlaştırmayacak mı?
Amerika'da yasaklanmasının nedeni; hükümetin bunu dini olarak kabul etmemesine bağlı. Hükümet embriyonik kök hücreyle ilgili deneylere para yardımında bulunmuyor. Onun dışında kişiden alınmış kök hücreleri kullanacak olursanız, o zaman hükümetten para alma ihtimaliniz var. Eğer embriyonik kök hücreyle çalışmak istiyorsanız, hükümet size destek vermiyor ama izin veriyor. Embriyonik yani ceninden alınan kök hücre kullanımı, zaten tıp dünyasında etik olarak tartışılan bir konu. Düşükler kendiliğinden oluyorsa ve siz o cenini nasıl olsa atacaksanız, o zaman problem yok. Ama bir kadının düşük yapmasının amacı, hücre elde etmek olursa o zaman tabi bunun çok problemleri var. O konular henüz dünyada yeterince halledilmedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|